Çeşitli araştırmaların sonuçları
renklerin neden önemli olduğunu ve sanal deneyimlerimizde nasıl etkileyici bir
rol oynadığını gösteriyor.
Renk ve pazarlama
Seul Uluslararası Renk
Fuarı sekretaryası tarafından yaptırılan bir araştırmada renk ile pazarlama
arasında şu ilişkiler saptanmış;
Araştırmaya katılanların
yüzde 92.6’sı satın alma aşamasında görsel etkileri ilk sıraya koyduklarını
belirtmiş. Sadece yüzde 5.6 satın alacakları ürüne dokunmanın çok önemli
olduğunu söylemiş. Duyma ve kokusunu almaya verilen önem ise adeta yok denecek
kadar az insan tarafından ifade edilmiş; yüzde 0.9
Aynı deneklere satın alma
kararlarında renklerin etkisi sorulduğunda yüzde 84.7’si renklerin diğer
faktörlere göre çok daha güçlü bir etkisi olduğunu söylemiş.
Araştırmaya göre
insanların yüzde 62 ile 90 arasındaki bir dilimi, çevre, bir kişi ya da bir
ürün hakkında, gördükten en çok 90 saniye sonra bir bilinçaltı yargılama
yapıyor. Bu yargılamada en büyük etken ise, renkler.
Henley Center tarafından
yapılan bir araştırmaya göre satın alma kararlarının yüzde 73’ü mağazada
veriliyor. Sonuç olarak tüketicinin gözleri ile buluşmak ve etkili bir bilgi
akışı sağlamak başarılı bir satış için çok kritik bir süreçtir.
Renk
ve marka kimliği
Renk marka tanınırlığını
yaklaşık olarak yüzde 80 oranında arttırır
Örnek çalışması: Heinz
Heinz’ın EZ Squirt
Blastin’ Green ketchup’ının pazarda yakaladığı muhteşem başarıyı düşünün.
Lansmanının üzerinden 7 ay geçmeden 10 milyon şişe satıldı. Talebi karşılamakta
zorlanan fabrikalar 7/24 üretim yapmak zorunda kaldılar. Sonuç; markanın
tarihinde görülen en yüksek satış cirosuna denk düşen bir miktar- 23 milyon
dolar. Her şey sadece basit bir renk değişikliğinden sonra patladı.
Örnek çalışma: Apple
Computer
Apple bir gün pazara
aniden daha önce görülmemiş bir şey getirdi; renk. O renkli İMac’leri tanıtan
Apple bir mesaj verdi aslında. Her şey bej renkte olmak zorunda değil. Renkli
İmac’ler iki yılda 1.8 milyar dolar zarar eden bir markayı bir anda ayağa
kaldırdı.
Renk
hafızayı güçlendirir
Eğer bir resim bir sözcüğe
bedel ise, doğal renklerle bezenmiş bir resim belki de milyon sözcüğe bedeldir.
Psikologlar ‘canlı renkler’in duyulara basit bir etkiden çok daha fazlasını
yaptığını belgelemiş durumdalar. Canlı renkler hafızayı doğadaki manzaraları
hatırlamaya da yöneltiyor.
Görsel belgelere bir de
renk ile etiket eklediğinizde, bu renkler beynimizin nesneyi çok daha kısa
zamanda ve daha etkili olarak çözümlemesini ve hafızaya yüklemesini sağlıyor.
Bu süreç de hatırlamayı kolaylaştırıyor.
Renk,
katılımı sağlar ve arttırır
Renkli reklamlar siyah
beyaz olanlara göre yüzde 42 daha fazla okunuyor.
Renk
bilgilendirir.
Renk okuma becerisini
güçlendirir. Öğrenmeyi en az yüzde 55 oranında kolaylaştırır. Anlama
yeteneğimizi yüzde 73 oranında geliştirir.
Renk
dikkatleri çeker
Testler renk hakkında
oldukça ilginç sonuçlar gösteriyor. Bir siyah beyaz görsel insanın ilgisini
neredeyse bir saniyeden daha kısa sürede çekebilirken, renkli bir imaj bu
ilgiyi en ez 2 saniye süre ile canlı tutabiliyor. Rafta ya da farklı bir
platformda sergilenen bir ürünün müşterinin ilgisini çekebilmek için sadece bir
saniyenin yirmide biri kadar bir süresi vardır.
İnsan beyni tek bir anda
birçok nesneye odaklanamaz. Bu nedenle insan beyninin odaklanmasını istediğiniz
noktalar için renkleri kullanabilirsiniz. Keza ilgi dışında kalmasını
istediğiniz noktalar için de renklerden yararlanabilirsiniz.
Amerikalı bir sigorta
şirketi faturalarında anahtar bilgiyi vurgulamak için renklerden yararlanmaya
başladı. Sonuç başarılı idi. Müşteriler ödemelerini eskiye göre 14 gün erken
yapmaya başladı.
Renklerin
gücü
İnsanların;
Yüzde 92’si renklerin
etkileyici bir kalite imajını temsil ettiğine inanıyor
Yüzde 90 renklerin yeni
müşteriler kazandırmakta çok etkili olacağını düşünüyor
Yüzde 90 müşterilerin
sunumları ve belgeleri renk kullanıldığında daha kolayca hatırlayabildiklerine
inanıyor
Yüzde 83 renklerin
kendilerini daha başarılı gösterdiğine inanıyor
Yüzde 81 renklerin
kendilerine rekabet gücü verdiğine inanıyor
Yüzde 76 renklerin
şirketlerinin müşteriye daha büyük gösterdiğine inanıyor
Renkler
ve duyular
Duygusal girdiler ve
insanlar hakkında genel doğrular
Tarih öncesi dönemde
insanoğlunun en önemli girdi kanalı koku duyusu idi. Ama hayatta kalabilmenin
yolu da görme duyusundan geçiyordu. Dahası, avcı ve toplayıcı topluluklar
olarak evrimimizin erken aşamalarında bir dizi renkler ve objeler gördük ve
deneyimledik. Bu süreç içinde bizim genetik kodlarımıza işlendi.
Evrimimizin şimdiki
aşamasında, görme duyusu bizim bütün deneyimlerimizin öncelikli kaynağıdır. Bir
pazarlama araştırmasının sonuçlarına göre duyularımız vasıtası ile
özümsediğimiz bütün verilerin neredeyse yüzde sekseni görme duyumuz vasıtası
ile elde ettiklerimizden oluşuyor.
Sinir sistemimizin veri ve
uyarıma gereksinimi vardır.(Hapishanelerde hücre hapsinin etkilerini düşünün).
Görsel verilere bağlı olarak, renklerin ve şekillerin çok sınırlı sayıda
olmasından sıkılmaya başlarız. Doğal olarak renkler nörolojik sistemimizin
gereksinme duyduğu uyarımlar için temel kaynaktır.
Renk
ve görsel deneyimler
Sanırım pasif bir
algılayıcı olan aklımızı bu konumdan kurtaran en önemli etken görselliğin
aniden patlayan etkisi olmalı. (öncelikle renk ve elbette biçim). Örneğin
tektonik yapısı ise( biçimin karakteristiği, renklerin derinliği) aklın
organize etme yeteneğini harekete geçirir.
Colorcom Yönetim Kurulu Başkanı
Jill Morton’dan çeviren Adil Gürkan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder