Hayatı paylaştığınız bir kadınınız varsa, yaşadığınız evi
bir gün en ince detaylarına kadar inceleyin. O evi kanıksamış belleğinizi devre
dışı bırakın.
Dışarıdan bir gözle bakın yaşadığınız mekana.
Renk uyumunu.
Her şeyin yerli yerinde oluşunu…
Kadın ruhunu yansıtan pırıl pırıl zemini…
Akşamları duyduğunuz ‘hoşgeldin’ sözcüğünün evin bütünü
adına seslendirilen bir kabul olduğunu göreceksiniz.
Ev dişidir.
Davetkardır.
Oteller de bir yaşam alanı. Otellerin de dişisi ve erkeği
var.
Erkek otellerde evin erkek çocuğu olmaktan beslenen kapris
baskındır
Genel Müdüründen personele kadar herkesten bu ayrıcalığın
nimetlerini bekler erkek otel. Müşterisinden de sevgiden önce saygı…
Erkek Otelde bir ortaçağ kralına savaş ilaninı iletmek
için kurban seçilmiş bir elçi gibi hissedersiniz. Ezilirsiniz. Korkarsınız.
Dişi Otel uzun bir ayrılıktan sonra kavuştuğunuz ana evi
gibidir. Kapıdan girersiniz ve bir an sonra kollarını açmış sizi bekleyen
annenizi görecekmişsiniz gibi gelir.
Erkek otelde koltuklar ne kadar lüks olursa olsun,rahat
edemezsiniz. Batar. İğreti durursunuz üstünde. Oraya ait olmadığınızı bağırır
sanki.
Dişi otelde tahta sandalyelere de oturursanız, sandalye
siz oturur oturmaz tahtalıktan çıkar, pamuk yığınına dönüşür.
Erkek otelde otorite yerdeki mermerlere kadar sinmiştir.
Ayakkabınıza saklanmış bir kum taneciğinin yerleri çizmesinden korkarak
yürürsünüz.
Dişi otelde bir köşeye oturup bağdaş kuracak kadar
teklifsiz olabilirsiniz. Mekan sizindir, siz de mekanın. En fazlası, birazdan anneniz gelip size hafif
sitem edecek gibidir ‘’ Evladım yere oturma, hasta olursun ‘’
Erkek Otelde sınırlarınızı kurallar çizer. Odanın en
görünür yerinde hayatta kalma kılavuzu gibi gözüne sokulur insanın. Okursunuz.
Yola çıktığınızda, her kilometrede biraz daha özgürleşen ruhunuz otele
vardığınızda kurallar hücresine tıkılır.
Dişi Otel özgürleştirir. Kanatlandırır. Kapılar, duvarlar,
pencereler bir zaman sonra yok olur,kendinizi uçsuz bucaksızlıkta
duyumsarsınız.
Dişi otelde, dinlediğiniz müzik az sonra bir Arjantin
dilberinin gelip sizi tangoya kaldıracağı hissini uyandırır. Ya da bir Viyana
asilzadesi ile vals’e kalkacaksınızdır.
Salonlardan taşıp gelen Vivaldi’nin Dört Mevsimi lobide
oturanlarda ‘ Kadifeden kesesi/Kahveden gelir sesi ‘ etkisi yapıyorsa, bir
erkek otelde olduğunuzdan emin olun.
Yemeklere kadar sinmiş bir ter kokusu fark ederseniz, erkek
bir otele geldiğinizi anlayın. Servis erkekçedir. Sunum erkekçedir. Masadaki
takımların yerleşmesi de öyle.
Dişi otelde iştahınız artar. Acıktığınızı hissedersiniz.
Sunum muhteşemdir. Sunumun altı lezzetle doldurulur.
Süs olsun diye sağa sola serpiştirilen çiçeklerin
gölgelerinden sakal bıyık gibi imgeler oluşturursa bilinçaltınız, evet, maço
bir oteldesinizdir.
Tatile yalnız gelmişseniz, köşeler, mekanları süsleyen
objeler, tavan,ışıklandırma belli belirsiz bir yalnızlık duygusunu bedeninizin
her yerinde hissettiriyorsa, O’nu özlüyorsanız,dişidir otel.
Dişi otel duyguları çarpıştırır. Özlem, yalnızlık, tek başına
tatile çıkmanın suçluluğu hücrelerinizde şimşekler çaktırır
Dişi otel duygudur. Erkek otel imajdır.
Dişi Otele çift gelmişseniz, akşamın bir an önce olması
için sabırsızlanırsınız. Odanız yaşayacağınız mutluluğu gölgeleyecek
bakışlardan koruyan bir sığınaktır.
Erkek otelde kapı deliklerinden bile kuşkulanırsınız.
Perdeleri sıkı sıkıya kapatırsınız.
Dişi otel, düşünce aşamasından açılışa kadar her sürece
kadın elinin egemen olduğunu anlatır. Yatırım projesinin ilk konuşulduğu andan
itibaren her noktaya sinen kadın kokusunu koklarsınız. Dişi bir çekiciliğin
davetkarlığı damgasını vurur bütüne.
Erkek otelin inşaatının her anına erkekler damgasını
vurmuştur. Proje, sigara dumanına boğulmuş odalarda, yarım bırakılmış çay, kahve
fincanları arasında, bağırış çağırışlarla hayata geçirilmiştir. İnşaat
aşamasındaki argo iletişimden baki kalan sözcükler yankılanır koridorlarda,
lobide, bahçede.
Açılıştan sonra bu damganın silinmesi zordur. Kurumsal
yapıda sürer etkisi. Konaklamanızın başından sonuna kadar ya bangır bangır
erkek sesi çınlar kulaklarınızda, ya cıvıltılı bir kadın sesi.
Dişi Otelde konaklayan kadın hemcinsinin başarısını
paylaşır. Erkek kadınsı çekiciliğe tav olur. Çocuk anne kucağı ile bağlantı
kurar.
Erkek Otelde konaklayanlar ilk günden hata aramaya başlar.
Bulur da. Erkeğin milyon yıllık geçmişten arta kalan saldırgan içgüdüsü hep
ayaktadır konaklama sonuna kadar.
Dişi otel gidenin tekrar tekrar gelmek istediği, ayrılırken
götürdüğü anılara karşılık kalbinin bir parçasını rehin bıraktığı yerdir.
Erkek otele geçerken uğranılıp kısa bir mola verilir.
Hepsi bu.
İz bırakmaz.
Sizin oteliniz erkek mi? Dişi mi?