Bakın yine bir itiraf size.
Bu yazı da 2008 yılından aparma.
Ama bir farkla…
O zamanlar kerameti kendinden menkul bir bilmişlik ile
çalakalem doldurmuşum sayfaları.
Şimdi işte bu karalamaları elimden geldiğince güzel
Türkçe'mizin kurallarına uygun hale getirmeye çalışıyorum.
Yazıların içindeki ukalalıkları temizliyorum. Aradan
geçen 7 yılda nice deneyimlerden damıtılmış sözel soslar ile tatlandırıyorum.
Eh, doğrusu yeni hali ile bu karalamaları ben biraz
beğeniyorum da…
Gerisi sizin insafınıza kalmış…
Bakın bu kavramı 2008 yılında kullanmışım. Telifi bana
aittir, ona göre… İnsani Turizm
Engelliler, Dünya ve Biz
Yıllar önce bir arkadaşım İsveç’e bir gezi yapmış ve
oradaki gözlemlerini benimle paylaşmıştı. Yaşam alanlarında engellilerin
çokluğu dikkatini çekmiş.
Yorumu da ilginçti;
Nüfusa orantılandığında İsveç’te engelli sayısı daha
çokmuş. Güldüm.
Yanıldığını söyledim.
Tam tersine, bizde daha çoktu.
İsveç’te engelliler utanmadan, ezilmeden sosyal hayatın
her aşamasında yer alıyordu, ama Türkiye’de biz engellileri eve gelen
konuklarımızdan bile saklamayı tercih ediyorduk.
Engellilerin, yaşamın her anına ve alanına tam olarak
girebilmesinin önünde o kadar çok engel var ki bu ülkede…
Önce ailelerinin utancı…
Sokakların uygunsuz fiziki yapısı…
İlgisizlik..
Çaresizlik..
Onlar, ulaşım araçları, oteller, restoranlar, alışveriş
merkezleri, dinlence yerleri, kaldırımlar ve eğitim kurumlarında hareket
kabiliyetlerini kısıtlayan bariyerlere takılıyorlar.
Çoğu işletmeci ve yatırımcı tarafından potansiyel sorun
olarak görüldüklerinden, kendilerine yeterince bilgi ve olanak sunulmuyor.
ABD’de sayısız STK arasında en önde gelenlerinden bir
tanesi SATH ( Engelliler için Seyahati Geliştirme Derneği ) periyodik
konferanslarla toplumu sarsmakta ve destek iradelerini provoke etmektedir.
1999 yılında düzenlediği Dünya Engelliler
Konferansında, ABD’de engellilerin toplam nüfusunun 50 Milyon civarında olduğu
ve bu kesimin alım gücünün yıllık 175 Milyar USD’ye ulaştığı saptanmıştır.
Avrupa’da ise, yükselen bir insani değer olması
nedeniyle, sosyal sorumluluk boyutu öne çıkmakta olan ‘ Engellilik ‘ olgusu
hayatın her alanına damgasını vuruyor.
Sosyal sorumluluk boyutu nedeniyle engelliler, ve bir
bütün olarak özel gereksinim sahibi bireyler, tatil ve eğlencenin sadece bir
nesnesi değil, Turizmin gittikçe büyüyen bir ekonomik değeridir.
Almanya’da 2003 yılında 4000 engelli arasında yapılan
bir araştırmaya göre, 40%ı uygun mimari düzenlemeler ve hizmet bileşenleri
olmadığından tatile çıkmamayı tercih ediyor. 50% si ise engellilere uygunluk
standartlarının olması halinde hemen tatile çıkabileceğini belirtiyor.
İngiltere’de engellilere açık olan ve Birleşik Krallık
Turizm Örgütlerine kayıtlı olan bütün tesis ve işletmeleri içeren bir
Uluslararası Engellilere Uyumluluk Programı oluşturulmuştur.
Bu programa göre bütün işletmeler denetlenmekte ve uyum
oranında kategorilere ayrılarak sınıflandırılmaktadır. Bu sınıfların sembolleri
bütün turizm broşür ve kataloglarında yayımlanmaktadır.
Şu durumda, çalışmaların merkezileştirilmesi adına
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın öncülüğünde, bütün turizm örgütlerimiz ile
koordinasyon içinde çalışacak merkezi bir yapının oluşturulması öncelikli
adımdır.
Bu yapı uluslararası alanda
işbirliğini geliştirmeli, Engelli örgütlerle anlaşmalar yaparak Türkiye’yi bir
engelli destinasyonu olarak listelerine aldırmalıdır