26 Haziran 2023 Pazartesi

Türkiye Turizmi – Gelecek 10 yılın riskleri

Bu yazıyı Kasım 2021'de kaleme almıştım.

Moral bozmamak için yayınlamadım. Ama şimdi tam zamanı.

Bu uyarıları dikkate alın. Lütfen

Politik riskler ( AB, Suriye, Rusya, ABD, Doğu Akdeniz )

Türkiye şanssız bir coğrafyada yer alıyor. Anadolu binlerce yıldır kalıcı barışı yaşamamış bir bölge. Orduların kavşak noktası. Savaşların odağı. Bu gün de farklı değil.

İstanbul, her ne kadar açıkça ilan edilmese de, Batı Dünyasının içinde bir yara olarak duruyor. Bu muhteşem kentin Türklerin elinde olmasını hala sindirebilmiş değiller.

Türkiye, çevresindeki ülkelerden birçok farklı etnik kimliği barındıran bir ülke. Dolayısı ile bölgedeki ülkelerde yaşana politik karmaşa ülkemizi de hemen etkiliyor.

AB, Rusya, ABD ve Suriye ile politik alanda gittikçe zorlaşan bir bilek güreşi içindeyiz. Bu bilek güreşinin uzlaşmaya mı, daha sert bir mücadeleye mi evrileceği net değil.

AB, her ne kadar yakın gibi görünmeye çabalasa da, Türkiye’nin tam üyeliği konusunda tavrını belli etti ve noktayı koydu. Böyle bir ihtimal yok. Bu minvalde, AB ülkelerinden yüksek turizm hareketi olasılığı da zayıf. Türkiye’nin, AB’li orta ve üst düzey turisti çekme noktasında sıkıntı yaşayacağı da ortada.

Doğu Akdeniz, Suriye, İsrail, Mısır, Rusya, Fransa, Yunanistan ile Türkiye arasında tam bir politik egemenlik mücadelesi alanı olarak büyük risk taşıyor.

Askeri riskler ( Ege, Kıbrıs, Suriye )

Türkiye çok güçlü olmak zorunda. Küresel ittifaklar noktasında da, kartlarını çok iyi oynamaya mecbur. Yanlış hamle büyük riskler doğurur.

ABD ve AB, Suriye’de bir Kürt devleti için büyük oynuyorlar. İş, adım adım çok zor bir aşamaya doğru ilerliyor. Gazete haberlerinin arasına sıkışıp kalıyor, ama ABD’nin Suriye Kürtlerini bu kadar silahlandırması hayra alamet değil.

Fransa, Doğu Akdeniz için Rumlar ve Yunanistan üstünden oyuna müdahil oluyor. Her iki ülkeyi de ağır silahlarla donatıyor. Fransa’nın petrol ve doğal gaz şirketlerinin bu bölgeden dışlanmaması için askeri ve politik alanda hazırlık yapmakta olduğu ortada.

Doğu Akdeniz aynı zamanda İsrail ve Rusya için de stratejik öneme sahip. Rusya’nın Suriye’deki varlık nedenlerinin en başında Doğu Akdeniz doğal gaz rezervleri geliyor.

Bu bölgede, orta vadede görülebilecek olan askeri gerginlik bölge ülkelerini riskli alana taşıyabilir. Bu risk, Türkiye’yi yatırım ve turizm anlamında zorlayabilir.

Ekonomik riskler

Covid-19 pandemisinin gerçek sonuçlarını henüz hissetmeye başlamadık. Gördüklerimizi sadece fragman olarak tanımlamak mümkün. Orta vadede karşılaşabileceğimiz sonuçlar;

·         Küresel durgunluk- Bu durgunluk genel bir yoksullaşmayı tetikleyebilir

·         İşgücü kıtlığı – Başta turizm olmak üzere, birçok önemli sektör şimdiden bu sıkıntıyı yaşamaya başladı. Durum çok sıkıntılı.

·         Gıda fiyatları- Artan gıda fiyatları turizmde maliyetleri yükseltecektir. Bu da fiyatları yükseltmemize neden olacaktır. Yüksek paketleri kim satın alacak?

·         Enerji fiyatları – Kuraklıklar barajlarda enerji üretimini düşürüyor. Düşük üretim yüksek maliyet demektir. Bu da konaklama sektörünü tehdit eden risklerden biridir.

Çevresel riskler

Gelecek 5 yıldan itibaren çevre felaketleri ile daha sık ve daha büyük boyutlarda karşılaşmaya başlayacağız. Buna hazır olmalıyız. Bu riskler, Türkiye ve benzer kuşaktaki ülkeleri turizm için cazip olmaktan çıkarabilir.

·         İklim değişikliği. Küresel Isınma

·         Dev orman yangınları

·         Tükenen Su kaynakları

·         Çevre kirliliğine bağlı hastalıklar, yaşam döngüsünde kırılmalar.

Yeni tip tüketici riskleri

Y ve Z kuşağı olarak isimlendirilen yeni kuşaklar, tatil başta olmak üzere, birçok yaşam faaliyetinde, önceki kuşaklardan radikal biçimde ayrılıyor.

Detaylara girmeyelim. Ama gelecek 5-10 yıl içinde Y ve Z kuşaklarının tatilden beklentileri değişecek. Çok farklı ürün ve hizmetler talep edecekler. Onları mutlu etmek ve devamlı müşterimize dönüştürmek pek kolay olmayacak. Bu nedenle, bu kuşaklarla şimdiden direkt iletişim kurmakta ve nabızlarını tutmakta yarar var.

Rekabet riskleri

Zor bir Dünyada rekabetin de değişeceği açıktır. Pastanın küçüldüğü bir pazarda rekabet çok acımasız olacaktır. Bu nedenle kendimizi zor ve acımasız rekabete karşı hazırlamalıyız.