Zorunlu giriş notu-
Bu yazılar okuyanı korkutmak
için yazılmıyor. Tam tersine, doğru bir gelecek resmi çizmek ve sizlere
gücünüzü toparlamak ve mücadele etmek azmi vermeyi amaçlıyor.
İnsanoğlu, eğer gelecek
tehlikeleri önceden tahmin ederse daha fazla cesur olur.
Yeter ki, gelecek aylarda
oturalım ve bu yaz döneminin bir muhasebesini yapalım. Ama birbirimize, duymak
istediklerimizi değil, duymamız gerekenleri anlatalım.
2021 ve sonrasını
kurtarabiliriz. Zor ama bunu başarabiliriz.
Kabul etmemiz gereken bir
gerçek var.
2020 yazındaki sınavda
bütünlemeye kaldık. Turizm sektörü süreci yönetemedi.
Kaldı ki stratejistler, uzun
zamandır Dünyanın bir virüs tehlikesi ile karşılaşabileceğini öngörüyorlardı.
Bu tehlikenin ilk vuracağı sektör de turizm olacaktı. Buna rağmen böyle bir
riski hiç hesaba katmamış olmak bile başlı başına bir başarısızlıktır.
Korku
henüz insanları teslim alamadı
Dünyayı sarsan virüs aslında
olması beklenen etkiyi yaratamadı. Birkaç haftalık panik geçti ve yerini
anlaşılması zor bir kanıksamaya bıraktı.
Hangi ülkeye baksanız
manzara aynı..
Birkaç hafta süren sıkı
kişisel korunmadan sonra hemen herkes ipin ucunu bıraktı. Ne maske kaldı, ne
sosyal mesafe.
Bunun anlamı çok açıktır.
Dünya henüz bu işin
vahametini tam kavrayamadı.
Ama bu kış bunu enine boyuna
tartmak için çok zaman olacak. İşte benim bir korkum da bu. Bu kış aylarında
insanlar virüs korkusunu içselleştirirse?.
Tam bu noktada Türkiye
turizmine önemli bir görev düşüyor.
İletişim…
İnsanlara doğru zamanda
doğru mesajları vermek..
Özellikle korkmaya başlayan
insanlara cesaret ve moral aşılamak.
Başarılı
bir Pazar iletişimi
Ya da daha somut bir ifade
ile başarılı bir müşteri iletişimi..
Turizmciler, hemen yarından
başlayarak bütün pazarlara gelecek için güven dolu mesajlar vermeli. Bu kış
insanların üstüne çökmesi muhtemel korku bulutlarını dağıtmalı.
Tam da bu nedenle, dijitale
her zamankinden daha fazla önem vermelisiniz. Sosyal medya ve yorum siteleri,
hatta online haber siteler her an önünüzde olmalı.
Olanı, biteni, yazılanı,
çizileni, her şeyi anlık takip etmelisiniz.
Sadece turizmin değil,
hayatın da nabzı orada atıyor artık.
Korkular, mutluluklar,
endişeler, beklentiler, her şey orada ifade ediliyır.
O ifadeleri anında
yakalamalı ve cevap vermeisiniz.
Ama
önce işgücünüz. Çalışanlarınız ile bağlarınızı koruyun
Böyle bir işgücü kıtlığına
karşı birkaç yoldan çözüm üretebilirsiniz. Kriz geçene kadar çalışanlarınız ile
bağlantıda kalın.
Onlarla duygusal bağları
koruyun. Maddi konularda yanlarında olmaya çalışın.
Krizin sona erme takvimine
bağlı olarak siz de çalışanlarınıza muhtemel işbaşı takvimleri sunun. Güven
verin.
Eğer, otelinizi tamamen
kapatmışsanız, çalışanlarınızı tamamen çıkarmak yoluna gitmişseniz, o zaman
şimdiden yeni adaylarla iletişime geçmenizde yarar var.
Sektör bir anda ayağa
kalktığında ve her otel işgücü pazarına koştuğunda, yetenekli ve donanımlı
çalışanları bulamayabilirsiniz.
Bir başka opsiyon ise,
işgücü yapılanmanızı yeniden ele almak olabilir.
Covid19’un silindir gibi
dümdüz ettiği bir Dünya’da, işgücünüzü, dijital olanakları seferber ederek
azaltabilirsiniz. Online check in, dijital asistanlar ve daha bir çok
Nesnelerin İnterneti servisi uygulanmaya başladı.
Artık bu sayede otelin her
departmanında insan yerine dijital teknolojiyi kullanabilirsiniz.
Başka çözümler de gündemde.
Örneğin bazı hizmetlerinizi otel dışında taşeron şirketlere aktarabilirsiniz.
Bu alanda uzmanlaşmış şirketler var.
Yeni
küresel önlemlerin alınması gerekecek
Bir süre sonra ülkeler
hayatın kapılarını tekrar açacak.
Yaşam normale dönecek. Buna
mukabil, seyahat dünyası büyük çaplı düzenlemeler yapmak zorunda kalacak.
Böylece iyileşmenin kalıcı hale gelmesi sağlanacak.
Daha da ötesi var. Covid19
sonrası atmosfer yeni değerler ve sosyal kodlar getirecek.
Otellerin hijyen ve güvenlik
uygulamalarının ötesinde, konuklar da başka insanlarla temas etmekten
olabildiğince kaçınacaklar.
İnsanlar ile sağlıklı ve
şeffaf iletişim en önemli görev olacak.
Yaşanan bütün bu
olumsuzluklardan ve korkulardan sonra, insanları temizlik ve hijyen konularında
ikna etmek oldukça zorlaşacak ve doğru bilgilendirme şart olacak.
Covid19 sonrasında
çalışanlarınızın eğitimi özel önem kazanacak.
Onları eğitmek zorunda
kalacağımız eğitim konuları farklılaşacak. Gündemler değişecek. Çalışanlar ile
konuklar arasındaki iletişimin kalitesi her dönemden daha fazla önemli olacak.
Direkt
pazarlamanın ağırlığı artacak
2020 sezonu başladı. Oteller
açıldı. Ama itiraf edelim ki, sektörün geneli misafir memnuniyeti noktasında
çok başarılı olamadı.
Pandemi nedeniyle
verilemeyen birçok hizmetin yokluğu açıklanamadı. Bu yıl Türkiye’ye gelen
turistin büyük bir bölümü işletmelerden mutsuz ayrıldı.
Bir taraftan virüs korkusu,
bir taraftan da bu yıl yaşanan mutsuzluk gelecek yıla olumsuz bir hava
bırakacak. İnsanların tatile çıkmak arzusu azalmış olacak. Onları tekrar tatil
düşüncesine kazanmak zorlaşacak.
Online ya da offline
reklamlara bel bağlamak yetersiz kalacak. Oteller, mevcut müşteri veri
tabanından yararlanmaya yönelecekler.
Müşteri sadakati her
zamankinden daha önemli hale gelecek.
Direkt pazarlama çok önem
kazanacak. ( izinli olmak kaydıyla) Emailing, sosyal medya kampanyaları en
etkili yöntemler olacak.
OTA ( Online seyahat
acenteleri ) ile ilgili olarak riskli durumlar ortaya çıkacak. OTA’lar kriz
öncesindeki güçlerini kaybetmiş olacaklar.
Zira, pandemi koşullarının
getirdiği zorluklara bağlı olarak OTA’lar geri ödemelerde sorunlar yaşadı. Bu
da müşteri güven indeksini önceki yıllara göre çok düşürdü.
Bu riski dikkate alarak
geleceğe dönük bir tahminde bulunursak, otellerin 2021 ve sonrasında satış için
OTA’lardan çok yüksek bir trafik sağlayamayacağını söyleyebiliriz.
Bu durum, otellere satış
kanallarını farklılaştırma konusunda da yeni yollar açacaktır.
Dijital,
işleri tamamen değiştirecek
Krizin en önemli meydan
okuması dijital alanda olacak. Giderek yükselen fiyat ve pazarlama rekabetinde,
dijital alanı en iyi kullanan oteller ön plana çıkacak.
Gerçekten de, analitikten
yararlanan ve müşteri yolculuğunu geliştiren oteller, Pazar paylarını
rakiplerine göre çok daha yüksek oranda koruyabilecekler.
Daha somut bir ifade ile bu
neredeyse tamamen dijitalleştirilmiş bir müşteri yolculuğuna doğru ilerlemek
anlamına gelir.
Turizm sektörünün, Doğrudan
pazarlamadan başlayarak, otellerin web siteleri, e-postalar ve benzerleri
aracılığıyla yenilikçi ve verimli çevrimiçi iletişim yoluyla müşteri katılımını
iyileştirmesi gerekiyor.
Konuk veri tabanınızı
oluşturmaya başladığınızda, daha geniş fiyatlandırma / pazarlama stratejileri
üzerinde çalışmak için bilgilerden yararlanabilirsiniz.
Genel bir ifade ile o zaman
tam da bu zamandır. Rakipleriniz kapalı ya da boş durumda. Rekabet henüz
alevlenmedi. Zamanınız var.
Dijital dönüşümü başlatmak
için hemen harekete geçmenin tam sırasıdır.
Şimdi bu yatırımı yapın ve
sektör tam anlamı ile bir geri dönüş yaşadığında ödülünüzü kat be kat fazlası
ile alın.
Anahtar
çıkarımlar
İşgücü stratejinizi yeniden
ele alın. ( Dijital işgücü, dış kaynaklı işgücü)
Yeni sosyal normları ve
küresel düzenlemeleri dikkate alın, saygı duyun
Müşteri bağlılığını
güçlendirin
Analitikten yararlanın ve
müşteri deneyimini kişiye özel kılın
Doğrudan pazarlama
stratejisi üzerinde çalışın
Rezervasyon kanallarınızı
çeşitlendirin (+ doğrudan rezervasyonlar)
Mevcut varlıkları,
altyapıları ve süreçleri modernize edin / dijitalleştirin
Fiyatlandırma stratejinizi
yeni normale uyarlayın.
Geçmişte, otel
teknolojisinin kullanımı, çok zaman alıcı ya da çabaya değmeyecek kadar
karmaşık, çok gereksiz görülüyordu.
Salgın sonrası bir dünyada, teknolojinin
verimli kullanımı, bir otelin kara doğru istikrarlı yükselişi ile iflasa doğru
yavaş ve kaçınılmaz düşüşü arasında duran tek şey olacaktır.
Son
sözlere gelelim.
Turizm sektörünün bütün
oyuncuları inanılmaz bir direnç gösteriyor.
Dünya ölçeğinde çok yüksek
bir fedakarlık ruhu var. Bu da turizmi dirençli kılıyor.
Ama şu da var ki, turizm
bütün tarihi boyunca ilk kez böylesine bir kriz ile karşı karşıya kaldı.
Elbette bazı izler kalacak.
Bu nedenle işimizi korumanın
yolu hızlı hareket etmekten ve değişime uyum sağlamaktan geçiyor. Süreçlere her
daim kuşbakışı bir açıdan bakmak takibi ve hızlı karar almayı kolaylaştırır.
Ani toparlanmaya da hazır olursunuz.