Bu başlığı okuyanların çoğu
hemen konuyu maaşlara getirecektir. Yüksek maaşın çalışanları mutlu edeceği
cevabını verecektir. Onlara göre tek ölçüt paradır.
Günümüzün ekonomik
şartlarında bu cevap göreceli olarak doğrudur.
Evet. İnsanlar daha yüksek
gelirler ile mutlu olurlar. Ama bir süre sonra bu mutluluk sıradanlaşır. Alınan
maaşın yüksekliği önemsizleşir.
İkinci olarak verilecek
cevap, barınma şartları olabilir. Evet. Lojmanlarda barınma şartları çok iyi ve
sağlıklı olmalıdır. Bu da önemli bir ölçüttür.
Çalışanların işyerine geliş
ve dönüş servislerinde de şartlar çok iyi değildir. Çalışanlar bu yolculukta
çok rahat edemiyorlar. Haklılar.
Turizm
çalışanının mutluluk beklentisi bunlarla sınırlı değildir.
Özellikle turizm sektöründe
çalışanlar için, mutlu olma yolları daha farklıdır. Ya da daha açık bir ifade
ile şöyle diyelim; turizmciler daha rafine zevklere sahiptir. Mutlu olmak için
beklentileri diğer insanlara göre farklıdır. Onlara farklı seçenekler sunmak
gerekir.
Sektör ile çalışanlar
arasındaki etkileşimi heyecan ve mutluluk temelinde yükseltmek gerektiği açık
bir görev olarak önümüzde duruyor.
Şimdi, turizm çalışanlarının
sektör ile aşklarını tazeleme zamanıdır.
Önce, işletme ile çalışan
arasındaki ilişkiyi kuru bir görev tanımın ötesine taşımak gerekiyor. İlk adım
bu olmalıdır.
Eğer süreç, sadece basit bir
görev tanımı temelinde yürütülürse, adeta saatin tik takları gibi, her gün aynı
olan bir işleyişi görüyoruz. Yani çalışanın 24 saati şöyle geçiyor;
Uyan – Servise yetiş – Otele
gel – Kısa bir görev dağılımı- Çalış – Servise yetiş – Eve gel- Akşam yemeği-
Yorgunluk – Kısa bir sohbet – Uyku
Sosyalleşme?
Eğlence?
Sosyal tatmin?
Eğitim?
Heyecan?
Dünya ile etkileşim?
Bunların hiçbirisi yok!
Artık
makas değiştirme zamanı
İşletmeler artık farklı bir
İnsan Kaynakları Stratejisi hazırlamalı.
Çalışanları ile arasındaki
iletişim ve etkileşim kanallarını çoğaltmalı.
Her bir çalışan kendisini
ifade edebilecek olanaklar bulmalı. Bunun için kendisine yardımcı olunmalı ve
fırsatlar sunulmalı.
Bunları hayata geçiremezsek,
turizm sektöründeki yetenek erozyonu artarak devam edecek. Sektör tamamen
eğitimsiz ve yetersiz işgücünün elinde kalacak.
Çalışanlarınızın
gülümsemesi önemlidir. Ama nasıl?
Bu gün yorum sitelerinde,
her 10 yorumdan 3 tanesinde çalışanların suratının asık olmasından şikayet
ediliyor. Ne yazık ki bu doğru bir tespit.
Turizm çalışanlarının yüzü
asık.
Ama neden?
İnsan biyolojisinin bir
gerçeği vardır. Sağlıklı, huzurlu ve mutlu insan gülümser.
İnsanların sağlıklı ve
huzurlu olmalarının yolu da, iyi dinlenmekten, iyi beslenmekten, spor yapmaktan
geçer. Çalışma şartları da önemli bir etkendir.
Eğer çalışanlarınız, geçim
zorluğu çekiyor ise.
Sağlıklı beslenemiyor ise.
Spor yapamıyor ise.
Çalışma şartlarından memnun
değilse.
Ondan gülümseme
bekleyemezsiniz.
Bu
strateji için yol haritası önerileri
Şimdi gündemde,
sürdürülebilir turizm kavramı var. Kaynakların iyice daraldığı bu ortamda,
sürdürülebilirlik en önemli görev olarak önümüzde duruyor.
Ama bu görev, çalışanların
gönüllü katılımı olmadan hayata geçmez. Onların kafa ve gönül olarak
bağlanmadıkları projeler atıl kalmaya mahkumdur.
Çalışanlarınızı
Çevre İçin göreve davet edin
Yeşil Turizm kavramını
anayasanıza koyun ve çalışanlarınızı bu hedef için seferber edin.
Dünyada birçok otel grubu
artık Yeşil Turizme geçiyor. Ya da geçme sözü veriyor.
Tek kullanımlık
plastiklerden vazgeçiliyor.
Oteller sıfır çöp aşamasına
gelmek için projeler üretiyor.
Karbon ayak izlerini
sıfırlamak acil bir görev haline geldi.
Çağı doğru okuyan işletmeler
artık bu süreçlere çalışanlarını da seferber ediyor.
Görev grupları kuruyor. Bu
görev gruplarına, sürdürülebilir turizmin heyecanını, mutluluğunu aşılıyor.
Onlara bambaşka bakış açıları kazandırıyor.
Örneğin
bir zincir 3R isimli bir görev grubu oluşturmuş;
Reduce
Re – Use
Re – Cycle
Bu çalışma grupları zincirin
sürdürülebilirlik projelerini oluşturuyor ve yönetiyor.
Ekonomik açıdan rahatlamış
olan çalışanlarınız, kendilerini böyle hedeflere adamaktan çok mutlu
olacaklardır. Bu potansiyeli değerlendirin.
Çalışanlarınızın
Dünya ile ilgilenmesini sağlayın
İş ve ev arasında, durgun ve
renksiz bir hayata dalıp gitmiş olan çalışanlarınızı uyandırın. Türkiye’den ve
Dünyadan haberlerle besleyin.
Çevreleri ile bağlarını
güçlendirin. Bu, onların hayatlarına anlam ve renk katacaktır. Dünya ve Türkiye
ilgilenen çalışanlar, görevleri ile de daha ilgili olurlar.
Bunun için, haber/bilgi
grupları kurabilirsiniz. Her grupta bir çalışan Dünyadan ve Türkiye’den ilginç
haberleri derleyip bu gruplar ile paylaşabilir. Bu haberler hayatın her
alanından olabilir, ama öncelik sektör ile ilgili olanlar olmalıdır.
İşin
içine eğlence katın
Eğlenerek çalışan insan daha
keyifli çalışır. Yaptığı işten mutlu olur. Bunu da çevresine yansıtır.
Unutmayın, mutluluk bulaşıcıdır. Hem çalışanlara, hem de konuklara bulaşır.
Çalışanınız işini mükemmel
yapsa da, eğer gülümsemiyor ise, bu yapmakta olduğu işten çok fazla keyif
almadığı anlamına gelir. Ne kadar başarılı olursa olsun, o anda misafir ile
pozitif bir etkileşim içine giremiyorsa, sonuç olumsuz olur.
Bunu sağlamanın yolu da,
işlerine eğlence katmaktan geçer. Bütün oteller için geçerli olacak bir eğlence
katma formülüm yok, ama her işletme kendi içinde yapacağı gözlemler ile bu
konuda kendine özel çözümler üretebilir.
Çalışanlarınızın
hayatına spor katın
Çalışanlarınızın spor
yapmasını teşvik edin. Onları ödüllendirin.
Öte yandan, hangisi olursa
olsun, spor etkinliklerini takip etmelerini sağlayın.
Bu öneri ile sadece
futboldan bahsetmiyorum. Dünya Olimpiyat Komitesi tarafından tanınan 50 kadar
amatör spor var. Her birisi farklı bir heyecan kaynağı. Onları bu sporlar ile
ilgilenmeye yöneltin. Bu sporları izleyebilmek için çok kanal ve platform var.
İşletmenizde çalışanlar için
de bir spor merkezi açmaya ne dersiniz?
Dahası da var. Onlara dev ekranlarda bu spor
karşılaşmalarını izleme şansı verin.
Bir gün, Otelinizin bir
salonunda, kahvesini ya da çayını içerken, Dünya Dans Sporları Şampiyonasını
izleyen çalışanlar olması işletmeniz için muhteşem bir kazanım olacaktır.
Onları
tiyatro ile kaynaştırın
Çalışanların tiyatro ile ne
ilgileri olur? Eğer kafanızda böyle bir soru varsa, silin. Eğer onların
hayatına tiyatroyu katarsanız, sadece mutlu olacaklardır.
Tiyatro izlemelerine
yardımcı olun. Bilet hediye edin. Çalışma programlarını buna göre ayarlayın. Her
çalışanınız – eğer buna gerçekten ilgi duyuyor ise- ayda bir kez tiyatro oyunu
izlemesine yardımcı olun. Size geri dönüşü mükemmel olacaktır.
Sadece
tiyatro ile sınırlı kalmayın
Eğer onlara zaman ve imkan
tanırsanız, çalışanlarınız içinde çok sayıda insan operaya, baleye, konserlere
de ilgi duyacaktır. Onların bu konudaki eğilimleri ile ilgili önyargılarınızdan
kurtulun. Opera ve bale izleyen çalışanlarınızın sanatsal hassasiyeti yükselir.
Bu da, onların çevrelerine daha zarif davranmalarını sağlar.
Müzik konserlerine gitmeye
teşvik edin. Türk Sanat Müziği, Pop Müzik, Halk Müziği, Batı Müziği. Hepsi
değerlidir. Onları bu konserlere gönderin. Gruplar halinde gitmelerini
sağlayın. Birlikte gitsinler ve birlikte mutluluk üretsinler.
Çalışanlarınızı
gezilere gönderin
Onlarda bir yaşamdaşlık
bilinci uyandırmak için, yaşadıkları kentin içinde ve çevresinde birlikte
geziler düzenleyin. Gidilen yerdeki havayı birlikte teneffüs etsinler. Ortak
eğlence ve öğrenme paydasında buluşsunlar.
Nerelere
gezi düzenlenebilir?
Müzeler
Antik şehirler
Doğal güzellikler ( Kanyon,
Şelale, Göl vb )
Mahalleler
Komşu vilayetler
Onları
prestijli akıl oyunlarına yönlendirin
Böylece hem eğlenirler, hem
de dikkatleri ve çözüm becerileri gelişir. Bu oyunlara kafa yorarak,
kendilerini faydalı olmayan faaliyetlerden korumuş olurlar.
Odaklanma becerileri
güçlenir.
Neler olabilir?
Satranç
Briç
Dama
Go
Araştırma yapılırsa,
seçenekler artabilir. Bu oyunlara olan ilgilerini yükseltmek için turnuvalar
düzenleyebilirsiniz. Ödüllü turnuvalar her zaman ilgi odağı olmuştur.
İçerideki
yetenekleri keşfedin
Eğer çalışanlarınız ile
yakın ve düzenli bir ilişki kurabilirseniz, çok önemli veriler elde edersiniz.
Ama bu ilişki sürekli olmalıdır. Samimiyet olmazsa olmazdır. Çalışanlarınız,
gerçek anlamda bir aile içinde olduklarını duyumsamalıdır. Böyle yaparsanız
içlerindeki farklı potansiyeli keşfedebilirsiniz.
Ne
gibi yetenekler olabilir?
Bu kalabalık kadro içinde
enstrüman kullananlar olabilir. Onları bir araya getirip otelinize renk katacak
bir müzik grubuna ne dersiniz?
Çalışanlarınızın arasında
rol yeteneği olanlar vardır. Mizah ve stand up becerisi güçlü çalışma arkadaşlarınız
olabilir. Onların önünü açarak bir tiyatro ekibi oluşturmak nasıl olur? Bence
çok farklı bir motivasyon kazandırmış olursunuz. Aidiyet duyguları güçlenir.
Dans ya da folklor
alanlarını da yabana atmayın. Hiçbir çalışan hakkında peşin hüküm vermeden bu
alanda da bir araştırma yapın. Hiç ummadığınız kadın ve erkek çalışanlarınızın
bu alanlara ilgi duyduğunu görebilirsiniz. Sevinin ve kabul edin. Onlara da
alan açın.
Eğer yeterli sayıda dansçı
ve folklorcu varsa, neden ekipler kurmayasınız ki? Otelinizin ismi ile anılan
bir dans ekibi ya da bir folklor grubu çevrede harika bir etki yaratır. Böyle
ekipler, sizin, turizm çalışanları nezdinde prestij ve sempati elçileriniz
olurlar.
Daha da ileri gidelim.
Bu ekipleri otelinizin
eğlence programlarına da dahil edebilirsiniz. Çok etkili olur. Zira konuklar
işin ticari boyutu olmadığını görür ve daha çok beğenirler.
Amatör sporlarda takımlar
kurabilirler. Bu da harika sonuçlar ortaya çıkarır. İzin verin ve destekleyin.
Yer tahsis edin. Spor yapsınlar. Çok yararlı olur.
Başka
alanlarda da gizli yetenekler ortaya çıkabilir.
Amatör aşçılar
Barmenler
Ressamlar
Fotoğrafçılar
Çiçek uzmanları
Süslemeciler
Bulun ve değerlendirin.
İyi bir geliri olan, iyi
koşullarda barınan, temiz ve sağlıklı vasıtalar ile transferi sağlanan,
kendisine fırsatlar verilen, yetenekleri keşfedilen ve desteklenen, barışçı bir
çalışma ortamı sağlanan çalışanlar gülümser. Bununla da kalmaz, konukların da
gülümsemesi için elinden ne geliyorsa hepsini ortaya koyar. Onları da mutlu
etmeyi başarır.