Bir
Genel Müdürün Hüzünlü Macerası
Arada bir soruyor ya da
söylüyorlar;
“ Sizin zamanınızın Genel
Müdürleri bir başka idi”.
Olabilir.
Her çağ kendi kurallarını,
rotalarını ve modellerini yaratıyor.
Ama bana sorarsanız, terfi süreçleri
bu kadar kısalmamalıydı.
Bu kavram bu kadar
kolaylaşmasa daha iyi olurdu. İnanın artık bazı ara kademeleri bile apar topar
atlayıp tepelere gelen yöneticiler var.
Aşınma
2000’lerde hızlandı
2000’li yıllardan itibaren
Otel Genel Müdürü atanma yöntemleri esaslı bir değişim geçirdi.
Bundan yıllar öncesinde uzun
ve zahmetli süreçlere bağlı olan Genel Müdürlük yolu, birkaç yıl içinde
kısaldı. Liyakat, deneyim, bilgi, donanım, yönetim becerileri gibi kriterler
aşındı.
Yerine daha farklı
kritereler kondu..
Şöyle de diyebiliriz;
Zorlu aşamaları başarmak
kriterinin yerini, ‘ Kendisini İyi Satmak’ becerisi aldı.
Bundan
sonrası bir Otel Müdürünün üzücü macerasına aittir
Adamımız bir yıldır ellerini
ovuşturuyordu.
Kendisini daha üst görevler
için fazlası ile hazır hissediyordu.
Öyle ya, şu an Yiyecek ve
İçecek Müdürü olarak görev yaptığı otelin bütün sistemi onun ellerine
bakıyordu. İşler onun sayesinde iyi gidiyordu.
Sistemi o kurmuştu.
Ekipte çalışanların hepsi
onun adamı idi. Tesise onun için gelmişlerdi. O tesisi bıraksa, neredeyse bütün
bar ve restoran ekipleri peşinden gelirdi. ( Ki olmadı )
Geçmişte
birçok oteli açmıştı.
Yani geriye doğru on yıllık
bir zaman diliminde ne kadar yeni otele başlamış ise hepsini o açmıştı. İlk
başlardaki otellerde garson ya da komi idi, ama olsun.
“ O Oteli ben açtım”…
Bir kısmı da kaptanlık,
şeflik dönemine denk gelse de o kadar önemli değildi.
Zira artık, otel açmak,
sektör ile ilgili ilgisiz herkesin sahiplenebileceği basit bir işleme kadar
indirgenmişti.
İstersen açılış yılında
otelin etini, sütünü tedarik eden toptancı ol..
O oteli sen açmışsındır.
Parayı koyan yatırımcı?
Projeyi çizen mimar?
İnşaatın başındaki mühendis?
Onlarca taşeron?
Yüzlerce inşaat işçisi?
Elbette hayır!
O oteli onlar değil, bu
konuda en çok gevezelik edenler açmıştır.
E
artık Yiyecek İçecek Müdürlüğü de ne ki?
O kadar otel açmış..
O kadar otel sistemi kurmuş.
Şu an çalışmakta olduğu
otelin bütün sistemini de o yapılandırmış. Bütün manueli o yazmış. ( Bu arada,
nedense bu iddialarını Genel Müdür’ün yanında asla dile getirmiyor. )
Mutfak menülerini bile
kendisinin hazırladığını iddia edecek kadar özgüvenli. ( Ne hikmetse bunu da
hep mutfak şefinin olmadığı yerlerde dillendiriyor)
Eh, otellerde yeni akım,
Genel Müdürlerini yiyecek ve içecek kökenli olanlardan seçmek. Bunun sebebi
hikmetini de bir türlü anlamış değilim. Ne alaka?
Eğer Otel operasyonu sadece
mutfak ve yiyecek, içecekten ibaret ise, o zaman askerlikteki gibi bir yönetim
modeli koy ortaya.
Mesela, Yiyecek İçecek
Müdürünü kıdemli Yiyecek İçecek Müdürü yap…
Neyse…
Adamımız
daha üst görevler için hazırdır.
Sıradaki adım güçlü bir
kulis faaliyetidir
Şirket merkezinden kimi
tanıyorsa mesaj vermeye başlar. Başındaki Genel Müdüre de niyetini hissettirir.
Artık terfi zamanı gelmiştir.
Bir sonraki aşama operasyon
müdürlüğüdür. Ama ona bile kerhen razıdır adamımız.
Asıl beklentisi Genel
Müdürlüktür.
Zira mevcut otel onun müthiş
yetenekleri ve liderliği ile ayakta kalmaktadır.
Kulis çalışır.
Ve bir sezon başında
adamımız otelde operasyon müdürü olur.
Yetki ve sorumluluk
artmıştır
Ama adamımız bu denklemin
sadece güç bölümüne dikkat eder. O hayalini kurduğu nihai güce biraz daha
yaklaşmıştır.
Şimdilik bu da yeter.
Kulis çalışmalarının dozu ve
içeriği bir tık daha artar. Geldiği
nokta itibarıyla üstlenmesi gereken başarı sınırları genişlemiştir.
Rol çalması gereken yönetici
sayısı da artmıştır.
Öyle ya, öyle ustaca
yapmalıdır ki bu rol çalmayı, hem şirket yönetimi ‘ yutmalı’, hem de yanında
çalışan ekip arkadaşları anlamamalıdır.
O
sadece güç meraklısıdır
Bir yıl daha görünür ve elle
tutulur hiçbir somut katkı sunmadan geçer. Adamımız üst görevlerin sadece güç
detayına odaklanmıştır.
Üst görevlerin, daha fazla
sorumluluk, daha fazla planlama, daha fazla empati ve daha fazla yönetim
becerisi demek olduğunu es geçmeyi tercih etmiştir.
Operasyon müdürlüğünü, ekip
arkadaşlarına emir yağdırmakla geçirir. Enirler verir ve bu emrin arkasını da
takip etmez.
Her kademeye emir vermektir
bütün işi.
İyice basitleşecek, ama
yazalım. Yerde gördüğü bir izmariti eğilip kaldırmayı bile zul saymaktadır.
Yerde görür, eğilip almaz. Gözleri ile etrafı tarar. Birisini görüp ona yerdeki
izmariti almasını emretmek için ( Abartmıyorum ).
Yönetim toplantılarında
bütün işi aldığı notlara bakıp etrafındaki insanlardan hesap sormaktır. Yapılan
ve yapılmayan işleri sorgulamaktır.
Şirket yöneticileri ve
yatırımcı geldiğinde hep ortalık yerlerdedir. Her dakika, patronu ve şirket
yöneticilerini takip eder. Onların yanında bir iyilik meleği gibidir. Bir gün
önceki bağıran çağıran adamımız gitmiş, yerine bu anlayışlı yöneticiyi
göndermiştir.
Adamımız
ikinci kez sıçrar ve terfi eder
Şirket yeni bir otel
kiralamıştır.
Adamımız o zamana kadar hem
çalışmakta olduğu otelde bir otorite kurmuş, hem de şirkette bir sempati havası
yaratmıştır.
Baştaki Genel Müdürü de onun
için bir şanstır. Ekip başarılıdır. İşler de iyi gitmektedir. Otel doludur.
Müşteri büyük ölçüde mutludur.
Adamımız geçen yıllar
boyunca birçok konuda ustalaşmıştır.
Ekip başarısını kişisel
pazarlamasına payanda yapmak…
Şirket çevrelerinde
kendisine bir destek grubu yaratmak ve onlara sevimli, çalışkan şirketi çok
seven şirinlik muskası rolü yapmak…
Alttan yetenekli arkadaşları
gözlemleyip eğitmek, yardımcı olmak, şirkete kazandırmak değil. Tam tersine o insanlara bağırıp çağırıp
morallerini bozmakta ustalaşmıştır.
Otelin en önemli varlığı
olan müşteriler ile sevgi ve saygı temelinde ilişki kurup onları mutlu birer
elçi gibi göndermek değil.
Tam tersine şikayetlerini
gizlemek. Kendisine bir şekilde ulaşıp derdini anlatan müşterileri refüze
etmek, oyalamak…
Ama adamımız ballıdır. ( Ya
da o öyle sanıyordur )
Bağlantıları ve başarı ile
oynadığı rol adamımıza bir terfinin daha yolunu açar.
Yeni
dönem, yeni otel ve Genel Müdürlük
Şirketin patronu genellikle
içeriden gençlerin önünün açılmasını tercih etmektedir. Yine aynısını yapar.
Dışarıdan bir Genel Müdür yerine içeriden bir terfiyi ister.
Adamımız, başındaki Genel
Müdürün de verdiği destek ile yeni otele Genel Müdür olur.
Adamımız hayatının fırsatını
yakalamıştır. Ama o bunu yine yanlış yorumlar. Yeni görevine, ruhuna damgasını
vurmuş egoizm gözlükleri ile bakar.
Artık güç ondadır.
Ona göre Genel Müdürlük
otelde her türlü hareket serbestisidir.
Bağırmaktır. Emretmektir.
Otelin tepesinde olmaktır,
ama bir yandan da sınırsız bir özgürlüktür.
Bu otelden emekli olmak
şansı vardır. Şirket uyumludur. İstikrardan yanadır.
Ama bir konuyu unutur. Artık
Genel Müdürdür. Önceki görevlerine göre daha fazla gözlem altındadır. Şirket
sadece mesleki performansını değil, genel olarak yaşantısını da mercek altına
yatırmıştır. Hesap verme noktasına
gelmiştir.
Bir süre sonra yaldızlar
dökülmeye başlar.
Kişisel kalitesinin seviyesi
ortaya çıkar. Yetersizlikleri göze batmaya başlamıştır.
Müşteri memnuniyeti
yerlerdedir.
Çalışanlar mutsuzdur.
Adamımız havayı koklamakta
da ustalaşmıştır. Şirketteki geleceğinin sallantıda olduğunu hemen anlar. En
usta olduğu işe ağırlık verir.
Çevrede yönetici arayan
şirketleri bulmak ve oralarda kulis yapmak…
Yeni
bir şirket ve yeni görevler
Bundan sonrasını fazla
uzatmaya gerek yok.
Aşağıya iniş süreci çorap
söküğü misali işlemeye başlar. Her ne kadar yeni şirkete daha iyi bir pozisyon
ile gitse de, kötü bir final ufukta belirmiştir.
Yeni şirkette kurumsallığın
k harfi bile yoktur.
Kaba tabirle, foyanın ortaya
çıkması birkaç ayı bile bulmaz.
Adamımızın otel yöneticiliği
ile ilgisi yoktur. Yiyecek ve içecek yönetimi ile ilgili becerisi ise neredeyse
şeflik yaptığı dönemle sınırlı kalmıştır.
Yönetim becerileri sıfırdır.
Liderlik yeteneği yoktur.
Uzun sayılabilecek mesleki
geçmişinde pişmemiştir.
Tamamen patron zihniyeti ile
işleyen yeni şirkete barınamaz.
Bir hata yapar ve işten
çıkarılır.
Kıssadan
hisse:
Garson. Belboy. Mutfak
Komisi. Maid. Barmen.
Her nereden başlarsanız,
önce uzun bir mesleki pişme yolunu göze alın. Bu yolu kendiniz hazırlayın. Her
kademesini planlayın.
Çapınızı asla olduğundan
büyük görmeyin, göstermeyin.
Üstüne çıktığınız teraziye
güvenin. Gramınızı bilirsiniz.
Yükseldiğiniz her kademede
gerekli süre kalın ve pişin. Kabuğunuz sertleşsin.
Böylece kolay kolay kırılmazsınız.
Her kademenin çilesini
çekin.
İkna yeteneğinize güvenin,
ama bunu pazarlamanızı yapmak için kullanmayın.
Başarının her zaman ekip ile
birlikte olduğunu asla unutmayın. Zaten ekibiniz sizi yukarıya itecek ve terfi
ettirecektir.
Not: Böyle bir adamımız
yoktur. Olmamıştır. Ben olası bir senaryo üzerinden hareket ettim.
2 yorum:
Sevgili hocam
Muhteşem bir yazi olmuş.turizm sevdalısı ve emekçisi olarak bu tespitinize saygı duyuyorum.Öyle çok ki bu bey'lerden..Umarim otel sahipleri bu zayıf karakterlerden uzaklaşır.kolay gelsin
Çok güzel bir yazı ve maalesef ki şuanki ortalıkta dolaşan şarlatanları anlatıyor herkes otel sektöründe 20 yıl ve üzeri çalıştı diye müdür oluyo piyasada ama şu var ki yönetici olmak vasıf ister emek ister herkes yönetici idareci olmak zorunda değil en iyi yaptığın iş ne ise onda kal bu seni küçültmez mesleğin zirvesinde olursun ve saygı görürsün ama biryandan iş bilmez yatırımcılar bu olaya çanak tutuyorlar denetleyen ciddi bir kurum yok turizm bakanlığı kimin adına çalışıyor belli değil bu şekilde turizm gönüllüsü kimse kalmayacak Allah sonumuzu hayırlı etsin, iş bilmez kesimden uzak tutsun.
Yorum Gönder