25 Nisan 2015 Cumartesi

İnsani Turizm yapıyor muyuz?

Bakın yine bir itiraf size.

Bu yazı da 2008 yılından aparma.

Ama bir farkla…

O zamanlar kerameti kendinden menkul bir bilmişlik ile çalakalem doldurmuşum sayfaları.

Şimdi işte bu karalamaları elimden geldiğince güzel Türkçe'mizin kurallarına uygun hale getirmeye çalışıyorum.

Yazıların içindeki ukalalıkları temizliyorum. Aradan geçen 7 yılda nice deneyimlerden damıtılmış sözel soslar ile tatlandırıyorum.

Eh, doğrusu yeni hali ile bu karalamaları ben biraz beğeniyorum da…

Gerisi sizin insafınıza kalmış…

Bakın bu kavramı 2008 yılında kullanmışım. Telifi bana aittir, ona göre… İnsani Turizm

Engelliler, Dünya ve Biz

Yıllar önce bir arkadaşım İsveç’e bir gezi yapmış ve oradaki gözlemlerini benimle paylaşmıştı. Yaşam alanlarında engellilerin çokluğu dikkatini çekmiş.

Yorumu da ilginçti;

Nüfusa orantılandığında İsveç’te engelli sayısı daha çokmuş. Güldüm.

Yanıldığını söyledim.

Tam tersine, bizde daha çoktu.

İsveç’te engelliler utanmadan, ezilmeden sosyal hayatın her aşamasında yer alıyordu, ama Türkiye’de biz engellileri eve gelen konuklarımızdan bile saklamayı tercih ediyorduk.

Engellilerin, yaşamın her anına ve alanına tam olarak girebilmesinin önünde o kadar çok engel var ki bu ülkede…

Önce ailelerinin utancı…

Sokakların uygunsuz fiziki yapısı…

İlgisizlik..

Çaresizlik..

Onlar, ulaşım araçları, oteller, restoranlar, alışveriş merkezleri, dinlence yerleri, kaldırımlar ve eğitim kurumlarında hareket kabiliyetlerini kısıtlayan bariyerlere takılıyorlar.

Çoğu işletmeci ve yatırımcı tarafından potansiyel sorun olarak görüldüklerinden, kendilerine yeterince bilgi ve olanak sunulmuyor.

ABD’de sayısız STK arasında en önde gelenlerinden bir tanesi SATH ( Engelliler için Seyahati Geliştirme Derneği ) periyodik konferanslarla toplumu sarsmakta ve destek iradelerini provoke etmektedir.

1999 yılında düzenlediği Dünya Engelliler Konferansında, ABD’de engellilerin toplam nüfusunun 50 Milyon civarında olduğu ve bu kesimin alım gücünün yıllık 175 Milyar USD’ye ulaştığı saptanmıştır.

Avrupa’da ise, yükselen bir insani değer olması nedeniyle, sosyal sorumluluk boyutu öne çıkmakta olan ‘ Engellilik ‘ olgusu hayatın her alanına damgasını vuruyor.

Sosyal sorumluluk boyutu nedeniyle engelliler, ve bir bütün olarak özel gereksinim sahibi bireyler, tatil ve eğlencenin sadece bir nesnesi değil, Turizmin gittikçe büyüyen bir ekonomik değeridir.

Almanya’da 2003 yılında 4000 engelli arasında yapılan bir araştırmaya göre, 40%ı uygun mimari düzenlemeler ve hizmet bileşenleri olmadığından tatile çıkmamayı tercih ediyor. 50% si ise engellilere uygunluk standartlarının olması halinde hemen tatile çıkabileceğini belirtiyor.

İngiltere’de engellilere açık olan ve Birleşik Krallık Turizm Örgütlerine kayıtlı olan bütün tesis ve işletmeleri içeren bir Uluslararası Engellilere Uyumluluk Programı oluşturulmuştur.

Bu programa göre bütün işletmeler denetlenmekte ve uyum oranında kategorilere ayrılarak sınıflandırılmaktadır. Bu sınıfların sembolleri bütün turizm broşür ve kataloglarında yayımlanmaktadır.

Şu durumda, çalışmaların merkezileştirilmesi adına Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın öncülüğünde, bütün turizm örgütlerimiz ile koordinasyon içinde çalışacak merkezi bir yapının oluşturulması öncelikli adımdır.

Bu yapı uluslararası alanda işbirliğini geliştirmeli, Engelli örgütlerle anlaşmalar yaparak Türkiye’yi bir engelli destinasyonu olarak listelerine aldırmalıdır

Hiç yorum yok: