Geçen yıllardan birisinde, Marriott
Otelleri ile Tayland arasında harika bir tanıtım işbirliğine dair bir haber
okumuştum.
20 Ekim 2010 tarihinde yeryüzündeki bütün Marriott otellerinde aynı anda Tom Yum Goong ve Pad Thai noodle servis edecekti…
Amaç Dünya’nın en büyük Thai sofrasını
oluşturmak ve Guinness’e girmekti. Bu girişimin arka planındaki muhteşem
tanıtım potansiyelinin farkındalar mıydı acaba?
O olağanüstü organizasyonu akıl eden beyini
kıskanmadım dersem yalan olur. Ama her nerede ise beni bağışlasın.
Bu yazımda onun bu harika projesini biraz
eğip büküp kendi ülkemin tanıtımı için kullanacağım. Peşinen özür dilerim.
Türkiye’de en hızlı ve agresif büyüyen
yabancı zincir hangisi dersem, otelcilik ile ilgisi olmayan okur dahi hemen
Hilton olduğunu söyleyecektir. Öylesine güçlü bir gelişme yani.
Gelin Hilton ile Türkiye turizmi bir stratejik işbirliğine girişsin… Bir kazan-kazan oyunu oynayalım birlikte.
Daha doğrusu Kültür ve Turizm Bakanlığı bu stratejik ortaklığın önünü açsın. Hilton Worldwide’ın Türkiye’de halen 22 oteli var.
Bu sayısı gerekirse 222’ye çıkarması için ne gerekiyor ise yapılsın. Önünü açalım. Türkiye’nin en yaygın yabancı zinciri olsun. Yatırım, vergi ve benzeri alanlarda kolaylıklar sağlansın.
Ama Hilton da Türkiye’ye muhteşem tanıtım gücünü tahsis ederek teşekkür etsin.
Nasıl mı?
Anlatayım…
Yeryüzünde sadece Doubletree markası ile işletilen 200’den fazla otel var. Dahası, Hilton’un olmadığı ülke yok. Daha da ötesi Batı’da Hilton’un markalarından bir tanesinin olmadığı şehir yok. Tam 10 tane marka altında binlerce otel…
Daha da netleştirelim;
10 marka, 3750 otel, 85 ülke ve 140 bin
çalışan…
Hilton Türkiye’ye nasıl teşekkür edebilir?
Her yıl Mayıs ayının ilk haftasını bütün
otellerinde Turkish Week olarak kutlayarak.
Mayıs ayının ilk yedi günü restoranlarında
Türk Mutfağından yemekler servis ederek.
Aynı günlerde otellerinin lobisinin bir
köşesine Türkiye tanıtım standı koyarak.
Odalarındaki televizyonların bir kanalını
Türkiye’nin tanıtım videolarına ayırarak.
Bir hafta boyunca, dahili müzik yayınında
ağırlıklı olarak Türk müziklerini tercih ederek.
Yedi günün bir akşamında konferans salonunu
Türkiye ile ilgili bir gösteri için tahsis ederek ve bu gösteriyi misafirlerine
tanıtarak.
Bu gösteri ne olabilir?
Mehter Takımları… Anadolu Ateşi benzeri
dans performansları… Anadolu’ya ait folklorik oyunlar ve daha neler neler…
Hilton bütün bunları tek başına yapamaz.
Ona bu bir hafta ile ilgili her türlü
desteği verecek çok güçlü bir Kültür ve Turizm Bakanlığı teşkilatı var… Doğru
yönlendirilirse elinden gelenin daha da fazlasını yapabilecek turizm
ataşeliklerimiz var… Artık rüştünü ispatlamanın da ötesinde, olgunluk dönemini
yaşayan turizm profesyonelleriniz, özel sektör yatırımcılarımız var…
Hayali bile insanın içine ateş düşürüyor.
Ne dersiniz?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder