Gelin, önümüzdeki dönemde
Suriye Satranç Tahtası üzerinden bu coğrafya ile ilgili bir projeksiyon
yapalım.
Aşağıda bir haberin
çevirisi var. Bu haber üzerinden Türkiye turizminin falına bakalım. Riskleri ve
olasılıkları hesaplayıp geleceği tahmin edelim.
Bakın ‘felaket tellalı’
demek yok ama…
Bu haber www.themoscowtimes.com
sitesinden alıntıdır ve Eva Hartog’un analizinin çevirisidir. Ben de bu haber
üzerinden bir ölçüde Türkiye turizmini de ilgilendiren bir ‘fal bakacağım’
Siyasi şiddet üzerine
yazılmış kitaplara göre bir terör atağı için şu anahtar bileşenlere ihtiyaç vardır; Bir hedef, bir aktör ya da aktörler ve gerekli motivasyon
Güvenlik analistleri,
Kremlin’in Suriye’de hava saldırıları başlatma kararının Rusya topraklarında
terör atakları riskini yükseltebileceğini söylüyorlar. Bu saldırılar, Rusya ile
ilintili ISIS destekçilerinin Moskova’ya karşı harekete geçme motivasyonunu
yükseltmiş durumda.
Geçtiğimiz birkaç on yıl
boyunca Kuzey Kafkasya’da geniş çaplı süpürme operasyonları yapan Rusya, bu
süre zarfında çok sayıda terör atağına maruz kaldı. Son 18 ay içinde güvenlik
güçleri terör gruplarını durdurmayı ve dağıtmayı başardı. Bu sayede ölümcül
terör ataklarının önü kesildi.
The Moscow Times’a konuşan
Rusya Özel Kuvvetleri Birliği Alfa Veteranlarından Sergei Goncharov “
İslamcılar, Cihatçılar ve Fanatik Müslümanlar Rusya’nın Suriye’deki sürece
müdahil olmasından hiç memnun değiller ve yakın gelecekte bu müdahaleye cevap
niteliğinde hareketler için hazırlanabilirler.
Rusya Savunma
Bakanlığından Pazartesi günü yapılan açıklamada savaş uçaklarının Pazar günü 24
saatte 25 sorti yaptığını ve dokuz ISIS hedefinin vurulduğu belirtildi.
Reuters’in haberine göre,
İngiltere’ de bulunan Suriye İnsan Hakları Gözleme Kuruluşu, Rusya’nın Çarşamba
günü gerçekleşen hava saldırılarında, çoğu ISIS militanı olmak üzere, 14
savaşçının öldürüldüğünü açıkladı.
Misilleme tehdidi yeni bir
şey değil. Rusya’nın Suriye’ye devasa silah yığınağından önce de ISIS Rusya’yı
düşman olarak görüyordu.
Geçtiğimiz yılın Eylül
ayında, Suriye’nin Rakka kentindeki bir askeri üste, Rus üretimi bir MİG
uçağını ele geçirdiklerini iddia eden ISIS militanları Rusya Devlet Başkanı
Vladimir Putin’e savaş ilan etmişlerdi.
Bir militanın “ Bu mesaj
sana Vladimir Putin! Bunlar senin Suriye Devlet Başkanı Bashar Esad’a
gönderdiğin uçaklar. Biz de bunları sana iade edeceğiz. Bunu unutma!” diyerek
kaydettiği video aynı dönemde Youtube’a yüklenmişti.
O zamanlar sadece bir
tehdit olarak kalan bu seslenişin, Suriye’deki hava saldırılarından sonra
eyleme dönüşmesi riskinin arttığı ifade ediliyor.
Kendi
evinde gelişen tehlike
Rusya Federal Güvenlik
Servisi Başkan Yardımcısı Sergei Smirnov geçen ay yaptığı açıklamada, Rusya’nın
güneyinde, Müslüman ağırlıklı bölgeler olan Çeçenya ve Dağıstan’dan 2.400 kadar
Rus vatandaşının Suriye’de ISIS militanları ile birlikte savaştıkları bilgisini
verdi.
Moskova’daki bütün büyük
terör atakları, ki bunların arasında 2002 yılındaki Nord Ost Tiyatrosu Rehine
Krizi, 2010 yılındaki İkiz Metro bombalamaları var, bu coğrafyadan gelen
teröristler tarafından gerçekleştirildi.
Harvard Üniversitesi
Politika Think Tank kuruluşu Belfer Bilim ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi
uzmanı Simon Saradzhyan “Bu insanlar Orta Doğu’ya odaklanmışken Rusya daha güvenli”
diyor. “ Orada oldukları sürece Rusya’da terör riski en düşük seviyeye iner.
Rusya o bölgede ne kadar çok militanı imha ederse, o kadar az sayıda terörist
geri döner”
Carnegie Moskova
Merkezi’nden analist Alexei Malashenko ise Orta Asya ve Rusya’dan ISIS’e
katılan militan sayısının yaklaşık 7000 olduğunu ve bunların yüzlercesinin
zaten Rusya’ya geri döndüğünü belirtiyor.
Suriye’deki hava
saldırıları başladığından bu yana Rus hükümeti ülkede güvenlik seviyesini
maksimuma yükseltti.
Başkanlık sözcüsü Dmitry
Peskov Perşembe günü yaptığı açıklamada, Ülkenin Ulusal Anti Terörizm
Komitesinin, Özel Güvenlik Kuvvetlerinin ve FSB’nin en yüksek uyarı kapasitesi
ile çalıştığını belirtti. Devlet Ajansı RIA Novosti’ye bir basın açıklaması
yapan Peskov terör ataklarını önlemek üzere aralıksız operasyonlar yapıldığını
söyledi.
Teröristler genellikle
sembolik hedefleri vurmak için çabalıyorlar. En büyük amaçları olabildiğince
güçlü bir medya fırtınası yaratabilmek… Geçmişte, çocuklar dahil, yüzlerce
rehine aldılar, koordine edilmiş hedeflerle kadın suikast bombacıları
gönderdiler. Kuzey Kafkasya dışında, genellikle yerli ve yabancı medyanın
yoğunlaştığı Moskova’ya saldırıları daha da yoğun olarak gerçekleştirdiler.
Malashenko zamanını
kestiremedikleri bir terör atağı beklediklerini, bunun büyük olasılıkla
Moskova’da olacağını ve geçmiştekilerle benzer bir yöntem olacağını belirtiyor.
Müzakere
yok!
Bundan önceki saldırılar
öncelikle Rusya’nın Kuzey Kafkasya’daki elini zorlaştırmayı amaçlıyordu. Bütün
şiddetine rağmen Rusya hükümetinin Çeçen ayrılıkçılara ve Kuzey Kafkasya’da yer
altı radikal Müslümanlara dönük politikalarını değiştirmesini sağlayacak kadar
etkili olmadı.
Terör grupları sık sık
Rusya dışında da hedeflere yöneldiler. Örneğin, 2004 yılında, El Kaide’den ilham
alan terörist grup, İspanya’nın Irak’taki Amerikan askeri varlığına destek
vermekten vazgeçirmek için Madrid’de banliyö trenlerini bombalamıştı.
Rusya, teröristlerle
müzakere noktasında karmaşık kayıtlara sahip görünüyor. Stavropol bölgesinde,
1995 yılındaki Budyonnovsk rehine saldırısı Birinci Çeçenistan Savaşı’nda bir
dönüm noktası oldu. Bu rehine saldırısı Kremlin’i müzakere masasına dönüşe
zorladı.
Ama, 2000 yılında Putin’in
direksiyona geçmesi ile birlikte, teröristler ile müzakereyi reddeden ve asla
taviz vermeyen bir politika devreye girdi.
2004 yılında, Beslan’da
okul baskını ve ardından rehin almalar dile bütün Dünya’yı şok ederken, Putin
yine geri adım atmadı ve Çeçenlere teslim olmayı reddetti. Yarıdan çoğu çocuk
olan 350 rehine öldürüldü, ama terör istediğini alamadı.
Saradzhyan İSIS’in Rusya
topraklarında başarılı terör saldırıları gerçekleştirmesinin bile Suriye
politikasını değiştirmeye yetmeyeceğini söylüyor.
Geçmişten
gelen tehdit
Bir çok analist hava
saldırılarının kısa zamanda terör ataklarına yol açabileceğine ihtimal
vermiyor. Ama Rusya’nın Suriye macerasının uzun süreli bir çatışmaya evrilmesi
halinde tehlike büyüyebilir.
Rusya’nın hava
saldırılarının düşmanlarının bir kısmını yok etmesi mümkündür. Ama yeni
düşmanlar yaratmayacağını kim bilebilir. Batılı liderler Rusya’nın hava
saldırılarında sadece İSİD’i değil, aynı zamanda ABD tarafından desteklenen
Özgür Suriye Ordusunu da hedeflediğini defalarca seslendirdiler.
“Ateş hattını genişleterek
ılımlı grupları da hedefe yerleştirmek Rusya’ya yeni dostlar kazandırmayacak.
Bölgede yeni düşmanlık tohumlarının ekilmesine neden olacak” diyen Saradzhyan
Rusya’nın atakları nedeniyle gelecekte intikam duygularını tetikleyecek olan şikayetlerin hızla
artacağı tahmininde bulundu.
Orta Doğu uzmanı Yury
Barmin de Suriye’de, Şam ve çevresinde yaşayan askeri uzmanlar ve sivillerin de
terör hedefi olabileceğine vurgu yapıyor.
“ Rusya’nın Suriye krizine
müdahil olması Suriye’nin Akdeniz kıyılarında yaşayan Ortodoks Hristiyanlar
için de risk oluşturabilir”
Rusya Ortodoks Kilisesi
Patriği Kirill geçtiğimiz hafta kamuoyuna bir açıklama yaptı ve hava
saldırılarını savundu. Moskova Patrikhanesi sözcüsü Vsevolod Chaplin de
Suriye’de teröre karşı mücadeleyi ‘Kutsal Savaş’ olarak tanımladı.
Körfez Ülkeleri Analisti
Theodore Karasik de The Moscow Times’ın konu ile ilgili sorusuna, “Rusya
Ortodoks Kilisesinin Suriye operasyonuna destek vermesi aşırı unsurların daha
da hırslanmalarına neden olacaktır” diye cevap verdi.
2 yorum:
hd film izle güzel bir yazı olmuş
antika taşımacılığı
askılı tekstil taşımacılığı
banka taşımacılığı
eşya depolama
evden eve nakliyat
fabrika taşımacılığı
fuar taşımacılığı
hastane taşımacılığı
ofis taşımacılığı
okul taşımacılığı
piyano taşımacılığı
şehirler arası nakliyat
Yorum Gönder