Ya da şöyle soralım..
Akdeniz Turizmindeki
yönetim anlayışı, çağımızın en önemli değerleri olan şeffaflık,
alçakgönüllülük, bireye saygı temelinde mi şekilleniyor?
Hatta şöyle de
sorabiliriz..
Türkiye’nin en iyi
işverenleri listelerinde neden Hilton dışında hiçbir otel, acente, tur
operatörü gibi turizm işletmelerinden bir tane bile yok..
Dahası da var..
Özellikle oteller için bu
listelerde yer almanın bir kıymeti harbiyesi var mı?
Ben soruları burada
keseyim.
İşin en başından itibaren
atılması gereken minik adımlarla konuya girelim.
Akdeniz turizmindeki
otellerde, bir çalışan işe başladığında ne oluyor?
Ona, yapacağı iş çok basit
ve net olarak anlatılıyor mu?
Yapacağı işin önemi,
değeri hissettiriliyor mu?
Bir
takımdaşlık duygusu yansıtılıyor mu?
İşletme bu yeni çalışanı
nasıl izliyor? Performansını nasıl ölçüyor? İlk birkaç haftasını nasıl takip
ediyor? Rapor hazırlıyor mu? Yardımcı oluyor mu?
Haydi baştan alalım;
Bir çalışanı işe
başlattınız.
Aralarında barmenler,
garsonlar ve resepsiyonistler, mutfak çalışanları var.
Bir sonraki adımınız nedir?
Geleneksel eğitim programlarınıza aldınız. Hemen ardından da sahaya sürdünüz.
Şimdi kendi insiyatifleri ile baş başalar.
Biliyorsunuz ki saygı
duyulacak bir iş çıkartıyorlar. Daha da iyi olacaklar. Artık boş olan
pozisyonlar doludur, siz de bir sonraki sorun ile ilgilenebilirsiniz.
Bu
yeni çalışanı, mesaisinde nasıl gözlemliyorsunuz?
Samimi olarak soralım,
çalışanlarınızın herhangi birisini mesai sırasında nasıl gözlemliyorsunuz?
Çalışanlarınızı değerlendirmek için hangi süreçleri kullanıyorsunuz?
Esasında, her bir
çalışanınız eksiksiz olarak en üst seviyede performans sergilemeden istikrarlı
bir üstün misafir hizmeti sunmanız çok zor. Ama herhangi bir çalışanımızın
olması gereken seviyede çalıştığını nasıl anlarız?
Bir departmanda
çalışanların değerlendirilmesi ve gözlemlenmesi için iki temel yöntem vardır.
Ne acıdır ki birçok yönetici sorunlar ortaya çıkana kadar bu konuda hiçbir adım
atmaz ve beklemeyi tercih eder.
Birinci
Süreç: 30-60 günlük değerlendirme programı
Çalışanınızın işinde ne
kadar başarılı olduğunu ölçmek için sistematik bir programınız olmalı. Bu
program bir şablon içermeli.
Çalışanınız işe zamanında
geliyor mu?
Çalışanınız görüntüsü ile kendisi
ile gurur duyacağı bir profile sahip mi ve üniforma kodlarına aksamadan uyuyor
mu?
Çalışanınız mesleğinde
kendisini geliştirmek için üstlerine sorular soruyor mu?
Olması gereken zamanlarda
ve özellikle misafir memnuniyeti konusunda insiyatif kullanmaya eğilimi var mı?
Çalışanınız kendisi ile
birlikte çalışan ekip arkadaşları ile uyumlu mu?
Departman standartlarınızı
öğrenmiş mi?
İşinde organize bir
performans sergiliyor mu?
İkinci
süreç: Çalışanınızı izleyin
Pozisyonumuz ne olursa
olsun, bir müdür olarak halen yapılacaklar listesi ile dolu bir ajandamız var.
Tamamlanması gereken projeler, takip edilmesi gereken bir bütçe, uyarlanması
gereken bir forecast, maaşlar vb…
Bu liste daha da
çoğaltılabilir. Ama kendinize bir sorun lütfen, en son ne zaman sahaya çıktınız
ve kafanızda başka hiçbir şey olmadan sadece bir çalışanınızı seyrettiniz?
Bundan ne öğrenilebilir?
Örneğin:
Bir rezervasyon şefi
olarak, en son ne zaman, bir müşteri gibi çağrı merkezini aradınız ve bir
rezervasyon yaptırmak için görüştünüz? Eğer bunu yaptınız ise, o konuşmadan ne
gibi sonuçlar çıkardınız?
Bir restoran şefi olarak
bir gün gidip restoranın bir köşesine oturdunuz mu? Garsonlarınızın, barmenlerinizin,
komilerinizin konuklarınız ile nasıl iletişim kurduklarını izlediniz mi?
Lobinin kuytu bir
köşesinden misafir ilişkileri görevlilerinizin, hosteslerinizin insanları nasıl
karşıladıklarını takip ettiniz mi?
Bu avantajlı noktadan
çalışanlarınız ile ilgili farklı bir perspektif kazanmak ister misiniz?
Bir Housekeeper olarak en
son ne zaman, oteliniz tamamen dolu olduğunda ve bir de büyük bir düğün varken
lobiyi, salonları, genel alanları ve birkaç misafir odasını incelikle
gözlemleyerek gezdiniz?
Bunları belki parça parça
yaptınız, ama hepsini bir akşama sığdırmamış olabilirsiniz.
Yapsaydınız
neler görecektiniz?
Acaba mutfak şefi her gün
depoları, soğuk odaları, koltuk altı ambarlarını dolaşıp gıdaların nasıl
istiflendiğini kontrol ediyor mudur?
Acaba şefler mutfaklarını
hem sabahın çok erken saatlerinde, hem de akşam sona yakın inceden inceye
gözlemliyor mudur?
Bir akşam büfesi telaşında
ortalığın ne halde olduğuna bakıyor mudur?
Kahvaltı, öğle ve akşam
yemeklerinin saatleri dışındaki zamanlarda kısımlara ani baskınlar yapıp aşçılarının
nelerle meşgul olduklarını gözlemliyor mudur?
Bir yönetici olarak
çalışanlarımızın başarılı olmaları için gereken her ekipmanı temin etmeliyiz.
Klasik eğitimler, üniformalar, ekipman da yeterli olmaz.
Gözümüz sürekli olarak
çalışanlarımızın üzerinde olmalı. Süreçleri takip etmeliyiz. Bu sayede olası
aksilikleri önceden kestirir, önlem alma şansı buluruz.
Unutma: Bir Yönetici
olarak bizimle ilgili hükümler hayata geçirdiğimiz aksiyonlar ve
çalışanlarımızın performansı üzerinden verilir.
Onların olabileceklerinin
en iyisi olmaları için her şeyi yapın ve en doğal hakkınız olan mutlu misafir
alkışını da duyun.
Steve DiGioia’nın
katkıları ile…
http://www.hospitalitynet.org/news/4064225.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder