2020
yılı hiç unutulmayacak bir dönem olarak tarihe geçecek. Pandemi, günlük
hayatlarımızda, bundan 11 yıl önce aklımıza bile gelmeyecek değişikliklere yol
açtı.
Mart
ayının sonu ile Nisan ayı boyunca, pandemi ağırlaştıkça, son 20 yılın en keskin
ve en derin düşüşüne tanık olduk.
Oteller,
restoranlar, online seyahat acenteleri, etkinlik şirketleri, destinasyon
pazarlayan kurumlar, hep birlikte yere serildiler.
Seyahat
talebi neredeyse yok denecek düzeye indi.
Ama
Turizmciler için bir gerçeklik vardı. Sektör oyuncularının kararlılığı,
adanmışlığı, yaratıcılığı ve cesaretini unutmamak gerekiyordu.
Yeni
güvenlik önlemlerinin hızla uygulamaya girdiği otelcilik sektöründen,
havalimanlarına ve havayollarına ve hatta destinasyonlara kadar her aktör hızla
ayağa kalktı.
Yüksek
maliyetli de olsa, yeni önlemler yatırımcının koşulsuz desteğini aldı.
Çalışanlar daha mükemmel müşteri servisi için daha da kararlı bir performans
sergiledi.
Seyahat
edenlerin büyük bir çoğunluğu bu çabalara güvenle yaklaştı. Olumlu cevap verdi.
Total karantina uygulayan ülkelerdeki oteller ve restoranlar, açılış sonrasında
çok daha müşteri odaklı bir performans sergilediler.
Yaz
ayları gelecek için umut verici gelişmelere sahne oldu. Bazı aylarda, özellikle
Avrupa’da sektör 2019 seviyelerini aştı.
Pandeminin
açık bir biçimde kısıtlamasına rağmen, insanların seyahat etme kararlılığınında
bir gevşeme olmadı. Seyahat severlerin aile ziyareti yapma, yeni yerler görme
ve stres atma arzuları hep canlı kaldı.
Toparlanma
yolundaki olumlu işaretler dikkat çekti. Herkes şunu biliyor ki, büyüme yolu
biraz uzun ve zorlu olacak.
Hayal
üretmeye gerek yok.
Yaz aylarında manzara
çok sevimli idi ama…
Ama
sonbahar ile birlikte ikinci dalganın patlaması ülkeleri tekrar kapanmaya
yöneltti. Yakın zamanda seyahate bazı kısıtlamaların gelmesi de ihtimal
dahilindedir.
2021’e
baktığımızda, birçok bilinmeyen önümüzde duruyor. Etkili bir çözüm olarak
aşının bulunduğu haberi sektöre moral veriyor.
Bununla
beraber, herkese uygulanabilecek kadar yaygınlaşmadan, tek başına aşının, hemen
yakın gelecekte seyahat sektörünü roketleyecek bir enstrüman olacağını söylemek
zor. Dahası, mevsimsel modellerin hemen bir talep patlaması yaratacağını
düşünmek de aşırı iyimser bir yaklaşım olur.
Bunun
yerine, seyahat edenlerin taleplerindeki değişimlere daha derin bir bakış ile
yaklaşımda bulunmak en doğrusu olacaktır.
Uzun
bir kış bizi bekliyor. Ama hiç endişe edilmesin. Tünelin ucunda hızla büyüyen
ve parlaklaşan bir ışık var. Yaklaştıkça önümüzü daha da aydınlatacak.
Birkaç
ay bile çok büyük farklılıklar yaratacak.
2020’ye
girdiğimizde, seyahat sektöründe son birkaç yılda gerçekleşen artışın orta
viteste de olsa devam edeceğini umuyorduk.
Bu
umut ilk 2 ay devam etti. Minicik bir virüs seyahat sektörüne diz çöktürene
kadar.
Virüsün
yol açtığı tahribatın büyük boyutu, hükümetler sınırları kapatırken,
havayolları uçaklarını yere indirirken, oteller kapılarını kapatırken ve
gezginler evlerine sığınırken ortaya çıktı. Tam bir yıkım manzarası vardı.
On
yıl önce, Phocuswright’ın yıllık konferans teması, sektörün seyahat
işletmelerine daha önce hiç olmadığı kadar meydan okuyabilecek büyük bir yıkıma
hazırlıklı olması gerektiği fikrine odaklanıyordu. Ancak şokun bu kadar hızlı
vuracak ve neredeyse bir gecede yıllarca süren büyümeyi azaltacak bir pandemi
şeklinde gelmesini beklemiyorduk.
2010
yılında Phocuswright’ın yıllık konferansındaki tema, Kaos Çağrıları- Sektör
daha önce hiç karşılaşmadığı kadar büyük bir yıkıma hazırlanmalıdır, mesajını
veriyordu. Ama kimse virüsün patlatacağı şokun bu kadar güçlü ve yılların
kazanımlarını bir gecede yok edecek kadar ani olmasını beklemiyordu.
Seyahat herşeye rağmen
gücünü koruyor
Seyahat
sektörü ilk enfeksiyon dalgalarını ve kısa vadeli toparlama ışıltılarını izledi
ve ikinci dalgaya ve kış için olumsuz tahminlere doğru yol almaya devam etti.
Seyahat
şirketleri insanlara güven verme çalışmalarını hızlandırdı. Güçlendirilmiş
temizlik protokolleri ve sosyal mesafe önlemlerinin yanında, Covid19 testleri
ve temassız işlemlere kadar birçok aksiyonu başarı ile uyguladı. Sektör,
seyahatin güvenli olduğuna dair her kanıtı seyahat edenlerle paylaşmayı
sürdürüyor.
Bunlardan
daha önemli bir husus var. İnsanlar, pandemi sonrası Dünyayı çok merak ediyor
ve yeniden keşfetmek için büyük bir istek duyuyor. Araştırmalar, seyahatin
insan hayatındaki tartışılmaz rolünü net olarak gösteriyor. Seyahat
kısıtlamaları kalktığında, koşullar düzeldiğinde ve sağlık konusunda bir endişe
kalmadığında, insanların eskisinden daha büyük bir arzu ile seyahate
koşacaklarından herkes emin olabilir.
Pandeminin
dokuzuncu ayına girdik. Biliyoruz ki toparlama rotası oldukça uzun ve
çetrefilli olacak. Keskin dönemeçlere rastlayacağız. Ama zor yollar her zaman
güzel manzaralara götürür. Buna inanarak yol alırsak, rotadan keyif alırız.
Rotamız uzun ve çok
rüzgarlı bir yolu işaret ediyor
2020’deki
seyahat sayıları ve harcamalar 2019’un çok altına indi. Bütün Dünyada kepenk
kapatan işletme sayısında patlama yaşandı.
Bunlar
kısa vadede yaşanan etkiler idi. Daha da derin bir analiz yaptığımızda,
İnsanların COvid19 sonrasındaki seyahat davranışlarında, uzujn vadeli
değişikliklere işaret ede bazı trend belirtilerini göreceğiz.
Phocuswright
ekipleri seyahat trendlerini bu perspektif ile takip ediyorlar. Yapılan Pazar güncellemeleri,
salgının büyük aktörlere yaptığı etki, kilit segment analizleri, 2020 için
final tahminlerine genel bir bakış açısı sunuyor.
Haziran
ayının başlarında Tripadvisor, o güne kadar toplanan verilere dayanarak küresel
seyahat ve turizm sektörü için toparlanmanın şeklini öngören 'COVID-19'un
Ötesinde: Seyahat Endüstrisi için İyileşmeye Giden Yol' başlıklı özel bir rapor
yayınladı.
Bu raporda şu sorulara
cevap arandı.
Yaklaşık
altı ay sonra tablo nasıl değişti?
Beş
aşamalı model hala geçerli mi ve öyleyse, turizm sektörü şu anda hangi aşamada?
Ve
bu eğilimler dünyanın neresinde olduğunuza göre nasıl farklılık gösteriyor?
Bu
soruları cevaplamak için, seyahat endüstrisinin iyileşme yolunda şimdiye kadar
kat ettiği yolculuğun haritasını çıkarmak gerekiyor.