Gözünüz aydın…
Bir rakibiniz daha oldu.
Ya da oluyor.
Anadolu halkları ile
Persler arasında 2500 yıldır devam eden gizli/açık ‘itişme’ şimdi farklı bir
boyuta kayıyor.
Turizm!
Bakmayın siz savaş
kavramını kullandığıma… Aslında yüzlerce yıldır barış içinde yaşamaktayız.
Kültürlerimiz benzeşmiş. Çok yakınız.
İşte bu kapı komşumuzda
çok ilginç şeyler oluyor ve olacak.
İran uranyum
zenginleştirme kapasitesini düşürme sözü verdi. Bu söz ise Batı ile İran
arasında gelecek onlarca yıla damgasını vuracak bir sürecin başlaması anlamına
geliyor.
30 Haziran’da Nükleer
Araştırmalar ile ilgili anlaşmanın ardından, Dünya’nın önde gelen altı ülkesi
İran’a yaptırımları kaldırıyor.
Süreci başlatan Dünya
devleri ise, ABD, İngiltere, Fransa, Rusya, Çin ve Almanya
Yaptırımların kaldırılması
bu ülkelerdeki otel zincirlerinin İran’da işletmecilik anlaşmaları
imzalamasının önünü açacak. AccorHotels bu ayın başlarında dört yıldızlı iki
tane havaalanı otelinin management anlaşmasını imzaladı. Oteller Imam Humeyni
Havalimanı’nın yanındaki 296 odalı Axis Hotel 1 ve 196 odalı Axis Hotel 2. Her
iki otel de bu yıl işletme anlaşmalarını yeniledi.
AccorHOtels OrtaDoğu’dan sorumlu Direktörü olan
Christophe Landais yaptığı açıklamada, İran pazarını uzun zamandır
incelediklerini söyledi. “ Ülke 85 milyonluk bakir bir pazar ve otelcilik
endüstrisi gelişmemiş. Bu fırsatı iyi değerlendirip bütün markalarımızı
büyütebiliriz.”
“ İran her zaman için dengeli bir profil çizdi, ama
dışarı ile işbirliğine çok açık değildi. Ama şimdi beklenilen şeyler oluyor.
İran’ın büyük dönüşümü başlıyor.
”
Ortadoğu’nun devlerinden Rotana bu yıl Tahran’ın
kuzeyinde, 5 yıldızlı ve 600 odası olan Espinas Behnood Otelini açıyor. 2017’de
ise yine 5 yıldızlı 200 odalı Rayhaan by Rotana kapılarını açacak.
TRI Consulting tarafından Altına Hücumu Beklerken
başlığı ile yayınlanan bir raporda Tahran’da Otel Pazarının Fırsatları
değerlendiriliyor ve ülkede 4 ve 5 yıldızlı otel sayısının çok düşük olduğu ve
hizmet standartlarının da yetersiz olduğu vurgulanıyor.
Komşu Dubai’de 657 otel olmasına karşın, Tahran’da
sadece 96 otel var. İçlerinden sadece 16 tanesi 4 ve 5 yıldızlı olması
nedeniyle, Tahran’da çok büyük ve patlamaya hazır bir lüks segment otel
yatırımı potansiyelinden bahsedilebilir.
1979’daki İslami İhtilal’den önce ülkede faaliyet
gösteren Intercontinental, Hyatt, Hilton ve Starwood gibi markalar mevcuttu.
Geçen yıllarda, ülkeye uygulanan yaptırımlar nedeniyle
anlaşma imzalamaları yasak olan bu markalar, öte yandan da global medyadaki
olumsuz yorum ve haberler yüzünden İran’a mesafeli durmayı tercih ettiler.
Hilton Worldwide MEA’dan sorumlu başkan Rudi
Jagersbacher yaptığı açıklamada çalışma planladıkları ülkelerde öncelikli
kriterlerinin çalışanların güvenliği ve rahatlığı olduğunu ifade ediyor. “
ABD’nin yaptırımları devam ettiği sürece biz hiçbir ülkeye girmeyiz. Bu gün ve
hemen yakın zamanda bu yaptırımlar kaldırılmaz ise, Hilton İran’a girişi
düşünmez.”
IHG Asya, OrtaDoğu ve Afrika’da Gelişmeden Sorumlu
Başkan Yardımcısı Clarence Tan markalarının İran’da olmasını beklediğini
söylüyor
“ Bu gün
itibarıyla İran’a yaptırımlar sürüyor. Bu ülkeye giriş için kesinlikle bu
yaptırımların kaldırılmasını bekliyoruz. Zaten kurum kültürü itibarıyla bu
ülkeye yabancı değiliz. 1970’lerde İran’da güçlü bir varlığımız söz konusu idi.
Bir an önce kapıların açılmasını ve bu büyük potansiyeli değerlendirmeyi
bekliyoruz.”
STR Global Direktörü Elizabeth Winkle de meslektaşları
ile aynı düşüncede. “ İran çok uzak olmayan bir gelecekte kapılarını açacak.
Batı, bu devasa fırsatı değerlendirmek üzere neredeyse hazır durumda… Ama İran
turizm altyapısı olarak kendisini kısa sürede dönüştürmeli, zira bu alanda çok
ciddi bir yetersizlik var.”
“ Altyapı dönüşümlerinin bir gecede olmayacağını
biliyoruz. Ama Batı’nın hızlı ve istekli zincirlerinin enerjisi ve kaynakları
İran’ın imkanları ile birleştiğinde, gelişmenin çok gecikmeyeceğini de tahmin
edebiliyoruz.”
“ Ülkede dev bir
nüfus var. Turistlerin merak edeceği ve mutlaka görmek isteyeceği muhteşem
doğal güzellikler bekliyor. Bütün mesele, İran’ın Pazar ülkelerdeki hedef
kitlelere hangi ürün ve hizmetleri nasıl sunacağı ile ilgili. En doğru ifade
ile İran kendisini bir bütün olarak Batı insanına nasıl pazarlayacak?”
TRI Danışmanlık raporu İran’ın güçlü turizm arzını da
aydınlatıyor; 17 UNESCO Dünya Mirası Bölgesi, kayak merkezleri, dinsel ve
arkeolojik alanlar, güçlü sanat ve zanaat sektörü, ki bunların en önemli ürünü
meşhur İran halısıdır.
İran Hükümetinin son verilerine göre ülkeye 2010
yılında toplam 3.1 milyon turist geldi. Bu sayı 2014 yılında 4.8 milyona çıktı.
Yaptırımların kalkması ile bu gizemli kültürü merak
eden Batı’nın İran’a akması kimseyi şaşırtmamalı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder