Bundan 5 yıl önce Antalya ile Serik arasında devasa bir araziye EXPO kompleksi inşa edildi. 112 hektar alana yayılan konseptin teması Çocuk ve Çiçek olarak belirlenmişti.
Büyük bir şanssızlık yaşandı
ve o yıl bir kriz felaketi yaşanan Antalya’ya beklentilerin çok altında yabancı
turist geldi. Bu nedenle EXPO ümit edilen ziyaretçi trafiğine ulaşamadı.
Bu devasa organizasyon bitti
ve sonrasında her şey bilinmeyen bir geleceğe terk edildi.
Expo 2016’yı gezip görmeyen,
gezse bile her tarafını dolaşmayanlar için bir not düşelim..
Bakın
neler varmış EXPO alanında..
Expo Kulesi
Zaman Tüneli
Osmanlı Bahçesi
Amfi tiyatrolar
7 Bölgeden Ev örnekleri
Macera Parkuru
Çocuk Bilim ve Teknoloji
Merkezi
Kongre Merkezi
Değirmen
Kaktüs Bahçesi
Trafik Eğitim Parkuru
Ülke Bahçeleri
Expo Serası
Expo Orman ve Kır
Aktiviteleri
Oldukça
zengin bir aktivite ve yapılar ağı olduğu söylenebilir.
Şimdi bu dev arazi bomboş ve
meçhul bir kaderi bekliyor. Oysa konumu itibarıyla bu devasa arazi içinde çok
değerli fırsatlar barındırıyor.
Antalya EXPO, muhteşem bir
yaşam alanı olarak turizmi ve sosyal hayatı zenginleştirebilir
Bölgenin en popüler turizm
merkezlerine olan yakınlığı sayesinde çok yüksek bir ziyaretçi yoğunluğu
yakalayabilecek olan bu araziye en doğru yatırımlar yapılmalıdır.
Bu yatırımlar için hem
Antalyalıların görüşü alınmalı hem de bu kenti ziyaret eden turistlerin
önerileri değerlendirilmelidir.
Yani buraya yerleştirilecek
olan proje Türkiye’de yaşayanların, tatile gelen konukların ve elbette bu tatil
trafiğini yöneten tur operatörlerinin genel konsensüsü ile biçimlenmelidir.
Benim
bu konuda bir fikrim var.
Sektör, bütün oyuncuları ile
birlikte değerlendirsin. Bu işin en tepedeki patronu, yani Kültür ve Turizm
Bakanlığı da son şeklini verip hayata geçirsin.
Bu bölgeyi bir Müze Adası
yapalım. 112 hektar alana çok sayıda müze yerleştirilebilir.
Önce adından başlayalım;
Akdeniz
Sanat ve Yaşam Vadisi-Mediterranean Art and Life Valley
Benim önerim bu.
Gelelim ayrıntılara..
Akdeniz, binlerce yıl
boyunca acımasız savaşlara sahne olmuş. Persler, Yunanlılar, Türkler, Araplar,
Likyalılar, Romalılar binlerce yıl boyunca savaşmışlar.
Akıllara gelen birkaç örnek
var.
İskender’in seferi..
Arapların saldırıları..
Romalılar..
Osmanlılar..
Bugünkü Boğazkent’ten denize
dökülen Eurymedon’da yapılan ve Pers ve Yunan donanmalarının kapıştığı dünyanın
bilinen ilk nehir savaşı..
Bir
Barış Müzesi inşa edilebilir
Bu müzenin misyonu da
ziyaretçilere ibret vermek olmalı. Savaşın vahşetini yansıtacak olan bu müze,
ziyaretçilere barışın değerini anlatmalı.
İlk çağdan bu yana bölgede
yapılan savaşların resimleri olabilir..
Savaş Tanrılarının
heykelleri..
Savaş gemilerinin
replikaları..
Kullanılan savaş silahları..
Kent
merkezindeki Antalya Arkeoloji Müzesine gelince..
O da buraya taşınmalı.
Çok iyi olur.
Hem de şimdiki salonlarda
yer kalmadığı için depolarda korunan bütün tarihi miras yeni müzede
sergilenebilir. Ziyaretçiler hiçbir eseri kaçırmamış olur.
Arkeoloji müzesi bu bölgeye
gelirse, ziyaretçi sayısı katlanır.
Bu araziye yapılacak olan
müze daha çağdaş mimari çizgilere sahip olacaktır. Daha işlevsel olacağı için
kolayca gezilecektir. Tadına varılacaktır.
Antalya Arkeoloji Müzesi
EXPO alanına yakışır.
Bir
Turizm Müzesi zamanı geldi
İnsana dair her şeyi içeren
bu sektörün bir müzesi olmalı. Turizmin hem küresel hem de yerel macerasını
anlatan bir müze çok yararlı olur.
Otelciliğin, Orta Çağ'ın
hanlarından başlayarak bu günün ultra modern konaklama tesislerine uzanan
hikayesi bu müzede anlatılabilir.
Uzmanlar bu projeye el
atarsa çok ilgi çekecek bir sonuç elde edilebilir.
Binaların evrimini gösteren
fotoğraflar olabilir. Hanlardan başlayarak, otel binalarının gelişimini anlatan
bir fotoğraf ve çizim sıralaması bu evrimi anlatır.
Geçmişten bu güne odalarda
kullanılan mobilyalar.
Buklet ürünleri
Havlular ve diğer tekstil.
Mutfak ve restoran
malzemeleri, pişirme üniteleri
Oda mefruşatı
Duvar resimleri
Otellerde kullanılan teknik
araçlar
Temizlik ekipmanı
Üniformalar
Oda anahtarları
Tanıtım materyali
(broşürler, kataloglar, kasetler)
Doğal
Yaşam Müzesi
Antalya’da yaşayan ya da
mola veren kuşlar
Bu topraklara özel canlılar
Endemik bitkiler
Sedir ağaçları
Kelebekler
Doğal tedavi bitkileri, koca
karı ilaçları
Türkiye
Kıyafetler Müzesi
Bu müzede, çeşitli
kategorilere göre farklı giysiler, mesleki kıyafetler, sanat kıyafetleri
sergilenebilir. Hayatın her alanını kapsar.
Folklor kıyafetleri
Kadın kıyafetleri
Çocuk kıyafetleri
Erkek kıyafetleri
Gelin kıyafetleri
Damat kıyafetleri
Yaşlı kadın, Yaşlı erkek
kıyafetleri
Saatler (eskiden bu yana)
Ayakkabılar
Terlikler
Mesleki kıyafetler (önlük,
üniforma vb)
Türkiye
Dilleri Müzesi
Resmi arşivlerde ya da
kişisel mülkiyette olup, Türkiye'de konuşulan bütün dillerdeki basılı eserler
bu müzede toplanmalıdır. Bu eserlere internet üzerinden ulaşılmalı, kopyalanabilmeli
ve referans olarak alınabilmelidir.
Bütün dillerdeki müzik
eserleri, türküler, şarkılar dijital ortamda kayıt altına alınmalı, yine
internet üzerinden dinlenebilmeli, indirilebilmelidir. Hem basılı eserler hem
de müzik eserleri arşivine, Dünyada bu dillere vakıf olanlar tarafından katkıda
bulunma şansı verilebilir.
Bütün bu dillerin
gramerleri, dilbilgisi kuralları bu müzede sergilenebilir, dileyen Dünyanın her
yanından bu sergiye katkıda bulunabilir. Dileyen eğitim kuruluşu bu sergi
üzerinden bilimsel çalışmalarına, tedrisatına katkı alabilir.
Türkiye
Dilleri Fuarı
Tatil amaçlı seyahat
trafiğinin zayıfladığı bir döneme denk getirilmek kaydı ile düzenlenebilecek bu
fuar birkaç alanda etkinlikleri planlanabilir. Bu fuar zamanla kurumsallaşır,
ilgi odağına dönüşür.
Fuar süresince,
havaalanlarında, liman girişlerinde, Türkiye'nin bütün dillerinde "Hoş
geldiniz'" ve "Güle Güle" afişleri hoş bir başlangıç olur.
Akademik
Çalışmalar
Konferanslar ve
sempozyumlarda bilimsel çalışmalar. Bu diller ile ilgili bilimsel çalışmalar
yapan akademisyenler seçilecek pilot kentlerde sunumlar yapar, paneller
organize eder, bütün tartışmalar, sunumlar, ilgili Bakanlığın koordinasyonu ile
basılı hale getirilir, dünyaya sunulur, Diller Müzesine kaydedilir
Kitap
Sergileri
Türkiye dillerinin en yoğun
olarak konuşulduğu kentlerde, resmi kurumların, sivil toplum kuruluşlarının
ortaklaşa çalışması ile bu dillerde yazılı kitaplar sergilenir, satışa sunulur.
Fuarlar kentlerde yoğun bir seyahat trafiği ve alışveriş ortamı yaratır. Eminim
bu sergiler her yıl zenginleşerek ve etkinleşerek Türkiye'yi bilim ve kültür
trafiğinin saygın ve vazgeçilmez duraklarından birisi yapar.
Görüldüğü gibi altı farklı
içerik ve konseptte müze bu araziye eşsiz özellikler kazandırır.
Çocuklar,
Gençler, Sanatçılar
Müzeleri tamamlayacak birkaç
farklı dokunuş ile burası tam bir sanat, kültür ve yaşam alanına dönüşür.
Dünyada eşi olmayan bir kompleks ortaya çıkar.
Bu müzelerin yanında,
çocuklar, gençler, sanatçılar unutulmamalı.
Sanatçılar için işlikler,
atölyeler mutlaka olmalı. Ürettikleri eserler bu alanda sergilenmeli.
Çocuklar için eğlence
adaları planlanmalı.
Gençler için soft oyun ve
spor alanları dahil edilmeli.
Kadın emeğini
değerlendirecek bölümler olmalı. Kadınların ürettiği ürünler için özgün
stantlar açılmalı. Kurs yerleri yapılmalı.
Özetle;
Antalya Expo ölmesin...
1 yorum:
Ah Adil bey ahhh. Bu kafadan Expo ile ilgili güzel bişey beklemek hafifiyle saflık olur.
Yorum Gönder