Aylardır gerildik.
Belirsizlik devam ediyor.
Ben hayatım boyunca, bu
kadar çok cevapsız soru le dolu bir yıl daha görmedim.
Her kafadan bir soru
çıkıyor. Hiç kimse de cevap veremiyor.
Bütün günler ve geceler
birbirine benzemeye başladı. Sanki Dünyanın dönüş hızı bile yavaşladı.
Her
sabah aynı manzaraya uyanıyoruz. Her gece aynı karanlığa dalıyoruz.
Bu saatten sonra daha fazla
gerilmek işleri iyice karman çorman hale getirir.
Akıl ve beden sağlığımız
bozulmaya başlar.
Çevremiz ile iletişimimiz
sağlıksız hale gelir.
Kavgalar, kırılmalar olur.
Gelin biz en iyisi bir engel
ile karşılaşan su gibi olalım. O nasıl aşamadığı engel karşısında sabırla ve
inatla bekliyor ve uygun şartlarda harekete geçiyor ise..
Aynısını yapalım.
O halde..
Biraz gülmek herkese iyi
gelir..
Aşağıdaki yazıyı, sıkıştıkça
güncelleyip yayımlıyorum.
İyi geliyor.. Okuyan herkes
gülüyor.
Bu yazı, bu gidişle hiçbir
zaman güncelliğini kaybetmeyecek. Otellerde bu anlayış sürecek ve ben de her
kış bu yazıyı tekrar tekrar okuyacağım.
Buyurun
2008 ( ya da 2015, ya da 2021 ) kış dönemi falına...
Kasım, Aralık aylarında
15'er gün ücretsiz izin yapmış ve otellerin bütçesine büyük! bir katkıda
bulunmuş olan departman şefleri, müdürler, genel müdür yardımcıları ve genel müdürler
Şubat ayı itibarıyla tam kadro hazır olacak.
Şubat ayının ortalarında,
maaşını alamayan personelin, çekleri ödenmeyen tedarikçilerin baskısı altında
bunalmış olan Genel Müdür her zamanki finansman kaynağına yönelecek.
Otelin dükkanları için, mümkünse
peşin ödeme ile kiralanmak üzere gazetelere ilan verecek.
İlanlarda Otelin yaz
kış açık olduğu özellikle vurgulanacak. Kışın oteldeki dolulukların ne düzeyde
olduğu sorusu cevapsız bırakılacak.
Birkaç yıldır Antalya'da
yaşayan, otellerde dükkan kiralayan ve bu geyiğe karşı şerbetli olanlar
yutmayacak, ama el mecbur yemiş görünecek.
Bir zamanlar kuyumcu,
derici, halıcı, market, fotoğrafçı ve hamamdan ibaret olan otel dükkanları
portföyünün genişlediği görülecek. Kazan dairesinden, personel soyunma odalarından
ve bahçe şefinin ofisinden kazanılan alanlar dükkana çevrilmiş olacak.
Yeni dükkanlar, şikayeti
olan müşteriler için arzuhalci, çakmaklara gaz, tavşana niyet çektirmeci,
nalbant, seyyar terzi, bohçacı, simitçi, piyangocu olarak kiraya verilecek.
Tekstil ürünleri satışının
mitoz bölünme ile çoğalması sağlanacak. Ev tekstili, giyim kuşam birkaç parçaya
bölünecek. Havlu, yatak yorgan takımları, masa örtüleri ayrı birer dükkana
bölüştürülecek.
Giyim kuşam ürünleri ise,
Tshirtçüler, pantoloncular, gömlekçiler, atlet ve boxercılar, çorapçılar alt
kategorilerine ayrıştırılacak.
Tattoo da çok verimli kira
alanı olarak birkaç kategoriye bölünecek. Kadınlara, Erkeklere, Teenager'lara
ayrı ayrı tattoo kategorisi belirlenecek. Kadınlara mahsus tattoo dükkanı da bölümlere
ayrılacak. Belden aşağı ve belden yukarı Tattoo dükkanları olacak. Belden
yukarı tattoo dükkanları da kollar, boyun, ense, yüz ve omuz bir dükkan, göğüs,
bel, karın bir dükkan olmak üzere ikiye bölünüp kiralanacak. Belden aşağı
tattoo servisinin kaça bölündüğünü ve bunların nereler olduğunu burada yazmam
mümkün değil...
Blog kapanabilir HafazanAllah!
En yüksek tattoo dükkan
kiraları kadınların bel, karın ve göğüs kısımlarına yapılanların olduğu
bölümler olacak. Belden aşağı tattoo dükkanlarının kiraları için hır çıkacak.
Devreye mafya girecek. İş adliyede bitecek.
Erkeklere tattoo
dükkanlarının kiraları kadınlarınkine nazaran daha düşük olacak. Hem piyasası
dar hem de erkek Tattoo ustaları için bir işkence olması nedeniyle pek rağbet
görmeyecek.
Bu yıl atağa geçmek ve genel
müdürün yerini almak hayallerinden vazgeçmeyen genel müdür yardımcısı, ilk
toplantıda arazinin bir bölümünde otopark, oto yıkama yağlama istasyonu
yapılması fikrini ortaya atacak. Bir başka müdür altta kalmamak için otel
arazisinin geri kalan bölümünün şehrin lunaparkçısına kiraya verilmesini
önerecek.
Genel müdür yardımcısı
sinirlenecek, fikrinin üstüne fikir gelmesinin karizmasını çizdiğini düşünecek,
Belediye Başkanı ile görüşülerek arazinin geri kalan bölümüne kapalı pazar yeri
inşa edilmesi projesini ortaya atacak.
Bir başka müdür otel
arazisinin bir bölümünün sera olarak değerlendirilmesini ve çevre köylülerin
seralarda maraba olarak istihdam edilmesini önerecek. Ardından bir başka müdür
de seradan elde edilecek ürünlerin, bir önceki Müdürün önerdiği kapalı pazarda
değerlendirilmesi için yer kiralanmasını önerecek.
Bir başka müdür iki haftada
bir kurulan otantik pazarın günaşırı olması önerisini iletecek. Perakende
sektörü canlanacak, köylünün ürünü para edecek.
Oteller alışveriş
merkezlerinin pabucunu dama atar hale gelecek. Migros, Makro, Tekpa, Tansaş
haksız rekabet suçlaması ile otellere dava açacak.
Elliden fazla dükkan içinde
en yoğun ilgi hamamlara olacak. Hayata hamam/sauna olarak gözlerini açmış olan
bu üniteler nüfus kağıtlarına spa/wellness yazdıracak.
Antalya dışında yaşayan, ama
' Ulan bu hamamlarda iyi para varmış ' balonu kasabalarının semalarında yeni
yeni görünen kefaller, çifti, çubuğu, evi barkı satıp hamamlardan köşeyi dönmek
için Antalya'ya koşacaklar.
Bu oltaya daha önce
yakalanmış olan kefaller insaniyet namına bu acemileri uyarmak yerine
sırtlarından pışpışlayacaklar. Arkalarından da katıla katıla gülecekler.
( Laf aramızda böyle
giderse, Otel sahipleri bir gün otellerine dışarıdan bakıp tanıyamayacak.
"Yahu, biz bu binaları ne olarak inşa etmiştik?" diyecekler. )
Şubat ayının sonuna doğru
gazetelerin yerel eklerinde otellerin personel ilanları yayınlanacak. Bu yıl da
hiçbir ilan diğerlerinden içerik ve başlık olarak çok farklı olmayacak. Yarıdan
fazlasının başlığı 'Ailemize yeni üyeler arıyoruz' olacak.
Birçoğunun giriş cümlesi '12
ay açık olan otelimiz' olacak. Bilim adamları bu cümlenin artık turizm
sektörünün genlerine işlemiş bir kod haline geldiğini saptayacak.
Turizm sektöründe her kış
aylarca işsiz kalan personel En Baba Palavra Oscar'ını bu cümleye verecek.
Avcılar en belirgin özelliklerinin artık otelciler tarafından kopyalandığını
görünce maraza çıkaracaklar. Onlar da, inat adına, av turizmi için yurt dışında
tanıtım reklamları yaparken Anadolu'da Aslan, Kaplan, Çita, Leopar Kutup ayısı
avı promosyonlarından bahsedecekler.
Önceki Ekim ayının
sonlarında, personel çıkışlarındaki helalleşmelerin haklı olduğu ortaya
çıkacak. ' Gidip de dönmemek, gelip de görmemek ' cümlesi turizm personeli
arasında atasözü derecesine yükseltilecek.
Önceki sezon çalışan ve
çıkışı verilen personelin hemen hemen tamamının sektörü terk etmiş olduğu
anlaşılacak.
Departmanlara yeni alınan
personelin deneyimsizliği ve hatta beceriksizliği karşısında otel yönetimleri
kırılabilir eşyaları yüksek primlerle sigortalatacaklar.
Bütçelerde tabak, bardak,
çanak çömlek fire oranları yarı yarıya arttırılacak. Uzak görüşlü olan kimi
otel yönetimleri bulaşık makinelerinin, klima sistemlerinin, kazan dairesinin
sigorta primlerini de yükseltecek.
Önceki sezondan kalan
üniformalar yeni personel üstünde sırıtacak. Uymayacak. Otel yönetiminin yeni
üniforma talebi yatırımcıların evrak dosyaları arasında kaybolacak. Önceki
sezonun üniformaları ile devam kararı alınacak.
Mart ayı geldiğinde fuarlar başlayacak.
Daha önce Rusya ve Almanya'yı görmemiş olan genel müdürler ya da satış ve
pazarlama müdürleri Türkiye turizminin nabzının her iki fuarda attığı gerekçesi
ile Berlin ve Moskova'ya birer turistik gezi yapacak.
Açılışta ve kapanışta fuar
alanına şöyle bir uğranılacak. Geri kalan zaman Moskova ve Berlin'in turizm
potansiyelinin incelenmesi için değerlendirilecek.
Akşamları her iki kentin
bar, disko, casino, pub gibi turizm ünitelerinde Rus ve Alman profesyoneller
ile bilgi ve görgü alışverişi yapılacak.
Mart sonunda oteller
açılacak. Her şey dahilin mitoz bölünme hızından bir şey kaybetmediği
gözlemlenecek. Süper, Ultra, Emperyal, Marjinal derecelerine, Bu ne Yahu, E Yuh
Artık, Yok Artık, Ay İnanmıyorum, E Anasının Nikahı sistemleri eklenmiş olacak.
Nisan ayı ortalarında
hareketlilik başlayacak. Oteller yarı yarıya dolacak. Türk Telekom, otel satış
müdürleri ile tur operatörleri arasında yoğunlaşan telefon, msn iletişimi
trafiğini ellerini oğuşturarak izlemeye başlayacak.
Otel satış müdürlerinin msn listelerinde
kış ayları boyunca önceliği olanlar sırayı tur operatörlerinde çalışanlara terk
edecek. Kıskançlık kavgaları yaşanacak. Kış ayları boyunca satış müdürlerinin
kahrını çekmiş olanlar kendilerini kullanılıp atılmış gibi hissedecekler.
Oda ve yatak borsası uzun
kış uykusundan uyanacak. Açık eksiltmeler başlayacak. Pazarda otel ismi
belirtilmeden satılan 'Antalya 5 yıldız' rezervasyonlar en çok eksiltenin
elinde kalacak.
2008'de tur operatörleri
açık eksiltmelere katılabilmek için otellerden yeterlik belgesi, ihracatcı
belgesi isteyecek.
2009'da isimsiz
rezervasyonlar ihalesine katılmak için önceden belirli bir bedel karşılığı
dosya alınması talep edilecek. Depozito istenecek.
TÜRSAB gelişmelere müdahale
edecek, şaibelerin önünü kesmek için açık eksiltme ihaleleri televizyonlardan
yayınlanacak. İhalenin en az onbeş gün önce bir gazetede duyurulması bir
sirküler ile tüm acentelere bildirilecek.
Nisan ayında da turistler
sabah kahvaltı yapacaklar, denize girecekler, öğlen yemek yiyecekler, denize
girecekler, akşam yemek yiyecekler, gece anfitiyatroda şov izleyecekler. Tatili
biten uçağına binip gidecek.
Oteller dolacak, yıl sonunda
el elde, baş başta kalacak.
Biz turizm yapıyor olacağız.
İşte böyle.
2 yorum:
Beynine sağlık çok güzel. Öktem K.
Beynine sağlık çok güzel. Öktem K.
Yorum Gönder