28 Şubat 2024 Çarşamba

Turizmde Gelecek 10 Yılın Küresel Riskleri

Geleceği öngöremezseniz, geleceği planlayamazsınız.

Bu da olmayınca, hiç hesapta olmayan krizler patlar ve hazırlıksız yakalanırsınız.

Geçmişte hep böyle oldu.

Terör?

Körfez krizi?

2008 Küresel finans krizi?

Rusya ile askeri uçak krizi?

Darbe?

Pandemi?

Deprem?

Bu gün itibarıyla, sektör, gelecek analizlerini gündemin ilk sırasına almalıdır.

Şimdi, gelecek 10 yılda karşılaşabileceğimiz kriz kaynaklarını sıralayalım.

Rusya-NATO gerilimi

İnsanlık tarihinin en stratejik kara parçasına egemen olma mücadelesi artarak devam ediyor. Oyuncular değişiyor, ama savaşın amacı aynı kalıyor. Bu kara parçası Avrasya’dır. Zira buraya egemen olan Dünyaya hükmeder.

Bu gün, bu kara parçasına egemen olma kavgasının tarafları NATO ve Rusya. Aralarındaki jeopolitik gerilim yükseliyor. Ukrayna Savaşı, ilişkileri, son zamanların en istikrarsız dönemine soktu. NATO bir yandan Rusya’ya ekonomik yaptırımlar uyguluyor, bir yandan da Ukrayna’ya askeri ve finansal destek veriyor. Bu bir nevi sabır testidir.

Siber haydutluk

Dijital çağın en belalı risklerinden birisi siber saldırılardır. Bu tehlike her an daha büyük, daha karmaşık, daha amansız hale gelen bir jeopolitik sorundur.

Gerek bireysel kuruluşlar ve gerekse ülkelerin stratejik kurumları bu riskin hedefleri arasındadır. Ulusal güvenlik bu risk karşısında oldukça kırılgandır.

Ulusal altyapılar dijitalleşiyor. Elektrik şebekeleri, su tedarik ağları, ulaşım sistemleri, finans kanalları siber saldırı8lara karşı giderek daha savunmasız hale geliyor. Bu sistemlerin maruz kalacağı yıkıcı bir siber saldırı, ülkesel ve hatta bölgesel çapta kaos yaratabilir.

Kalıcı siber saldırıların yansımaları finansal piyasalar ve ekonomi üzerinde geniş kapsamlı bir etkiye sahip olabilir. Devlet ağları, özel sektör ağları ve altyapılarının tümü bilgisayar korsanlığı ve casusluğa açıktır.

ABD ile Çin arasındaki Stratejik Rekabet

Çözümsüz kalan bir dizi çatışma ve gergin rekabet, 2024 yılında şiddetli bir jeopolitik risk kaynağıdır. Bunların en tehlikelisi ABD ile Çin arasındaki gerilimdir.

Bir taraftan Güney Çin Denizindeki hegemonya kavgası, diğer taraftan Tayvan’ın statüsü ABD ile Çin arasındaki gerginliğin iki temel nedenidir.

Öte yandan, finans ve teknolojideki aşırı rekabet de iki devin arasındaki mesafeyi açmakta ve uzlaşma olasılığını azaltmaktadır.

Güçlenen Ulusalcı Pragmatizm ve Küreselleşme Karşıtlığı

Küreselleşme karşıtı hareket, ekonomik büyüme önünde bir engeldir. Uluslararası ilişkileri de olumsuz etkiler. Rusya’nın Ukrayna saldırısı Avrasya ülkelerini içe kapanmaya ve kendi halklarının çıkarlarını korumaya yöneltti.

Ulusalcı pragmatizm, hükümetleri kendi sanayilerini desteklemeye teşvik etti. Ülkeler, yabancı rekabete karşı koruma duvarlarını yükseltmeye başladılar. Yerli üreticiler, sübvansiyonlarla dışarıya karşı destekleniyor.

Yakın gelecekte, kapalı ekonomilerden oluşan kapalı bir Dünyaya geçebiliriz. Bu ise, yerel ölçekte işsizlik, pahalılık ve kıtlık anlamına gelecektir. Ekonomik krizler her zaman siyasi ve sosyal kargaşayı tetikler.

İklim riski

İklim riski, artık onu risk olarak isimlendirecek üst sınırı çoktan geçti.

Küresel göç dalgaları, iklim kaymasının sonuçlarından birisidir. İklim riski, politik açıdan en kutuplaştırıcı sorunlardan birisidir. Mesela kitlesel göçler hedef ülkelerin istikrarını bozmaktadır. Göç edenler, yerleşik halk arasında nefret duygusunu yükseltmektedir.

İklim riskinin ulusal güvenlik ve küresel istikrar üzerinde geniş kapsamlı etkileri olacaktır ve iklim değişikliğinin etkileri aşırı hava olayları, türlerin yok olması, yükselen deniz seviyeleri ve gelişmekte olan ülkelerde artan yoksulluk şeklinde şimdiden görülmektedir.

İklim değişikliği kasırgalar, kuraklıklar, seller ve orman yangınları gibi daha sık ve şiddetli hava olaylarına yol açarak altyapıya zarar vermiş ve tedarik zincirlerini bozarak, kaynak kıtlığına ve ekonomik istikrarsızlığa yol açmıştır.

Enerji güvenliği

Sürdürülebilir ve erişilebilir enerji kaynaklarına sahip olmak bir ülkenin ekonomik refahı için yaşamsal öneme sahiptir.

Buraya kadar anlattığımız iklim, siber güvenlik ve Ukrayna savaşı riskleri, küresel enerji hatlarına büyük zarar verdi. Bu konuda endişeler arttı.

Enerji 2024 için en korkutucu jeopolitik risklerden birisidir.

Ukrayna Savaşına kadar Rus gazı Avrupa’daki haneler ve ekonomiler için ucuz ve bol bir enerji kaynağı idi. Bu avantaj kayboldu.

Bu durum, Avrupa’nın ekonomik rekabet gücünü zayıflattı.  Bu ülkelerin ekonomileri orta vade için güçlü imdat işareti veriyor.

Covid19 Pandemisi ve Gelecekteki Olası Epidemiler

Pandeminin sosyal ve ekonomik zararı halen devam ediyor. Bir başka taraftan mutasyonlar ve yeni virüsler, yeni hastalıkları ortaya çıkarıyor.

Hayatın düzgün işlemesi için küresel sağlık sisteminin güvende olması gerekir. Ancak, yeni virüsler ve mutasyonlar sistemi tehdit ediyor.

Keza, tedarik zincirleri de bu risklerden payını alıyor. Mutasyonların ve yeni virüslerin güçlenmesi, küresel sağlığı 2024 ve sonrası için kırılgan hale getiriyor.

Pandemi, küresel ticareti önemli ölçüde etkiledi.

Birçok ülke virüsü engellemek için sınırları kapattı ya da seyahatleri yasakladı. Bu kargaşa, gelecekte de karantina ya da üretim kesintileri olasılığını güçlü tutuyor.

Pandemi nedeniyle kesintiye uğrayan tedarik zincirleri, kısıtlamaların kademeli olarak azaltılması ile toparlanmaya başladı. Ama bir başka risk ortaya çıktı. İşgücü yetersizliği.  Bir taraftan da bazı ürünlere dönük aşırı talep nedeniyle pahalılık da önemli riskler arasına girdi. Ürün azlığı karaborsaya neden oluyor.

Pandemi aynı zamanda bazı ülkelerin ticari engeller ve tarifeler uygulamaya başlaması yüzünden korumacılığı da güçlendirdi.

Bu tür politikalar jeopolitik gerilimleri artırabilir ve daha parçalı bir küresel ticaret sistemine yol açarak, ekonomik büyüme ve jeopolitik istikrar üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir.

Türkiye turizmi bu risklere göre acil durum planlamaları yapmalıdır.

Hiç yorum yok: