Romantik bir aşk sokaktaki rastgele insanlar için önemli bir beklenti olmayabilir. Tiyatro ya da opera da onlar için bir anlam ifade etmeyebilir.
Buna karşılık üst gelir
gruplarına lüks sunan uzmanlar bu iki kavrama dikkat etmelidir. Aşk ve sanat,
lüks tüketim alanında çok önemli yeri olan iki kavramdır.
Konukları ile derin ve uzun
süreli bir iletişim kurmak isteyen otel yönetimleri, aşk ve opera/tiyatro
kavramlarına odaklanmak zorundadır.
Lüks bir otelin müşterisi
ile ilişkisi hem hassastır, hem de görkemlidir.
Lüks
aşktır.
Bir lüks marka ile temas
eden kullanıcı, o marka ile aşka düşmüştür.
Lüks tutkunları böyle temas
anlarında, ürünün işlevine ve fiyatına bakmaz. O, çok güçlü bir duygusal
bağlanma ile karar verir.
Lüks sınırını aşan markalar,
işlevden çok cazibelerinin duygusal boyutunu anlamak durumundadır. Marka
tanımlamalarını duygusallık üstünden yaparlarsa daha etkili olurlar. Ardından
sıra müşteriye kur yapmaya gelir.
Konaklama dünyasında, lüks
seviyedeki her temas insanları markaya özel, belirgin bir yolculuğa
çıkarmalıdır. Birçok otel insanlara
kategori çerçevesinde bir seyahat sunuyor, ama neredeyse hiç birisi markanın
belirgin olduğu bir yapıda değil.
Bütün markalar bana aynı
yolculuğu yaptırıyor. Her marka kolayca değiştirilebilir. Böyle olunca,
insanların bir markaya çok yüksek bir para ödemesinin anlamı kalmıyor.
Markaların odaları da birbirinden farkı olmayan, bildiğimiz ürünler olarak
algılanıyor.
Markalar anahtar
özelliklerini tanımlamalı ve bunun çevresinde kendilerine özel marka
yolculukları geliştirmelidir. Birkaç basit soru ile başlamak yardımcı
olacaktır.
“
Biz ne satıyoruz?”
Bu sorudan hemen sonra ise,
“ Biz ne gibi bir ilham veriyoruz?”. Bu iki sorunun cevabı en önemli görevdir.
Eğer bu sorulara, “ Biz rüyalar ve deneyimler satıyoruz” derseniz bu çok genel
ve kuru bir cevap olacaktır.
Hemen her lüks marka bunu söylüyor.
Farklılaşmak isteyen marka, nasıl bir rüyayı ve nasıl bir deneyimi satacağını
belirtmelidir.
Her pazarlama detaylara
kadar tanımlanmalıdır. Her çalışan, bu hayaller ve deneyimler ile ilgili olarak
bilgi ve motivasyona sahip olmalıdır. Kuşkusuz, en önemlisi ise, bütün
rakiplerin yaptıklarından farklı olmalıdır. Bu olursa, markanızı kimse taklit
edemez.
Lüks markalar, bir kez
kendilerine özel bir deneyim stratejisi geliştirdikten sonra, müşteri ile her
temas noktasında, markalarının önerisini yansıtan bir yolculuk tasarlamalıdır.
Tam da bu noktada
çalışanları eğitmenin önemi ortaya çıkmaktadır. Servis mutlaka tanımlanmış marka
deneyimi üstüne kurgulanmalı. Çalışanlar, markanın bu misyonunu yerine
getirmesindeki rolünü tam olarak anlamalıdır.
Çalışanlar
rollerini biliyor mu?
Eğer çalışanlar bu
yolculuktaki rollerini anlamamışlarsa bütün çalışmalar boşa olur. Dahası da
var, bütün çalışanlar bu misyonu yerine getirebilmeleri için güç sahibi
olmalıdır.
İyi bir tatil deneyimi ile
mükemmel olan arasındaki en belirgin fark inan faktörüdür. Sadece insanlar
müşterinizin kendisini özel hissetmesini sağlar.
Yapılan bir servisin
sıcaklığı. Arada geçen sıcak bir konuşma. Saygılı bir bakış. Bütün bunlar,
müşterinin kim olduğunu iyi bilen bir çalışanın mucize yaratacak jestleri
olabilir.
Unutmayın.
Kişiselleştirilmiş bir servis lüks deneyimi yaratabilir. Oteller bu nokta ile
ilgili olarak çok hassas davranmıyorlar. Onlar genellikle tasarıma, ekipmana,
marka isminin albenisine ve sadakat listelerine güvenmeyi tercih ediyorlar. Ama
insanlar arası etkileşimin en önemli husus olduğunu unutuyorlar.
Mesele
insani etkileşim ile ilgilidir
Aslında bu insani etkileşim
müşteri ile çalışan arasında bir duygusal bağ oluşturur. Her marka bu duygusal
bağın peşinde olmalıdır.
Tıpkı gerçek hayattaki
ilişkilerde olduğu gibi, müşteri ile marka arasındaki bağlarda da düzenli bakım
şarttır. Bir marka ile insanlar arasında bir aşk başladığında, bunu beslemek,
güçlendirmek ve sürdürmek için her şeyi yapması gereken taraf markadır.
Bu aşk için heyecan
sürmelidir.
Eğer bu aşk ilişkisi
rutinleşirse, insanlar önemsenmediklerini hissetmeye başlarsa, ilişki soğur.
Müşteri markayı satar. Başka aşklara yelken açar. Daha kötüsü de var. Eğer,
müşteri aldatıldığını hissederse, bu kez marka aşkı nefrete dönüşür.
Dramatik
bir ayrılığa ne sebep olabilir?
Müşteri ile bir markayla
ilişkisine zarar vermek için tek bir olumsuz temas noktası yeterlidir.
Bu yüzden insanları eğitmek
çok önemlidir. Doğru lüks eğitimi, lüks hakkında temel bilgileri içermeli ve markanın
lüks önerisini sunmak için her çalışanın rolü çok açık olmalıdır.
Bir opera dinliyorsak,
orkestradaki ve sahnedeki insanların uyum içinde olması gerekir. Bir müzisyen
anahtarsız olursa, her şey mahvolur.
Markanın içinde
tutarsızlıklar olması da müşteri ile ilişkiyi sıkıntıya sokabilir. Yani, bir
markanın bir kentteki otelinde harika bir deneyim yaşayan bir konuk, aynı
düzeyde memnuniyeti bir başka kentteki otelde yaşayamazsa, yine sorun çıkar.
Markanın farklı bölgelerdeki
hizmet ve ürün seviyelerinde farklılıklar neden ortaya çıkar?
Büyük olasılıkla hızlı büyümeden
kaynaklı uyum kaybı ve iletişim zorlukları olabilir.
Farklı bölgelerde çalışan
farklı kültürlerden insanlar arasında ortak değerler bütünü oluşturmak zor
olabilir. Misafire bakış açılarında farklılıklar ortaya çıkabilir. Bu durumda
da, ortak tavır ve ortak anlayışı güçlendirecek eğitimlerin olmamasından
bahsedebiliriz.
Lüks
düzeydeki müşterilerin bakış açısı şudur:
Yüksek düzeyde ödemeler
yaparlar. Buna bağlı olarak yüksek beklentiler içine girerler. Eğer bu
beklentiler karşılanmaz ise, tepkileri de şiddetli ve aşırı duygusal olur.
Özetle;
Lüks markalar, lüks
müşterileri ile arasındaki ilişkiyi aşk gibi tanımlamalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder