Geçmişten bu güne bir bakalım..
37 yıllık mazisi olan bir
etkinlik, ilçeye çok şeyler katmış olmalıydı.
Gurbete göç durmalıydı ve
tersine göçe dönüşmeliydi.
Mengen ekonomisi büyümeliydi. Başka illerden ve hatta Dünya’dan nitelikli göç almalıydı.
Bu muhteşem ilçe, Turizm, mutfak,
sanat, kültür, spor alanlarında bir çekim merkezi haline gelmiş olmalıydı.
Yılın 12 ayında yoğun bir ziyaret trafiği sağlanmalıydı.
Mengen merkezinden yayılacak
ve köyleri kapsayacak bir hareket, bütün bölgeyi ayağa kaldırmış, bağlar
bahçeler, tarlalar değerlendirilmiş olmalıydı.
Türkiye’den ve Dünyadan
mutfak ve gastronomi markaları, Festivalin kapsama alanına girmek için kuyruğa
girmeliydi. Türkiye’den ve Dünyadan Otel markaları mutfak şeflerini Festivale
göndermek için heyecan duymalıydı.
İlçede
birkaç tane Michelin Yıldızlı lokanta açılmış olmalıydı.
Yazımın burasında suratı
ekşiyen, bıyık altından gülenler, bundan sonrasını okumasalar da olur. Onlar
yerinde saymayı tercih edenlerdir.
Yerinde saymanın en önemli
nedeni hayal kuramamaktır. Michelin Yıldızı hayaline bıyık altından gülenler,
ilerlemenin önündeki engellerdir.
Şimdi hepimiz ellerimizi
kalbimizin üstüne koyalım. Bu konulara samimi bir cevap verelim.
Haklı mıyım? Bu beklentilerin
hangisi gerçekleşti?
Mengen’in geleceğini
belirleyecek kadar önemli olan Mengen Aşçılar Festivalimiz bu misyonu yerine
getirebildi mi?
Daha iyisini yapabilirdik..
Mengen için daha iyisini yapabilirdik. Bu kadar derin bir mutfak mirası ve böylesine güçlü bir aşçılar ağı ile Mengen’imiz, Dünya gastronomisinin ilgi odağında olurdu.
Ne yapabiliriz?
İki yol var.
Ya, Aşçılar Festivalini 883
kilometrekareye ( Mengen sınırları ) sıkıştırmaya devam ederiz.
Ya da, büyük düşünmeye
başlarız. Gözlerimizi Gökdağ’dan çok daha yükseklere dikeriz.
Birkaç yıl içinde Mengen
Aşçılar Festivali, yeni bir kimlik, yeni hedefler, yeni programlarla Dünya
çapında bilinen bir marka olur.
Mengen,
Dünyaya ne sunabilir?
Elbette Bütün Dünyadan en muhteşem yemeklerin tadıldığı bir gastronomi.
Ama
önce mutlaka cevap bekleyen birkaç soru var.
Mengen Aşçılar Festivalini
neden düzenliyoruz? Neyi amaçlıyoruz? Neler bekliyoruz?
Bu yorgun etkinliğe, yeni ve
dinamik oyuncular eklesek, nasıl olur?
Özünü bozmadan, hem Bolu
kentini, hem de 8 ilçe ve 4 beldeyi de, bütün dinamikleri ile bu etkinliğe
dahil etsek Her bir ilçenin ve beldenin kültürünü, sanatını, geleneklerini bu
etkinlik içinde sunsak? Acaba bize zarar mı verir, yararlı mı olur?
Bundan sonrası, verilecek
cevapların üzerine planlanır.
Vilayet
ölçeğinde düşünürsek, ortaya şöyle bir ordu çıkar;
Mutfak Şefleri
Sanatçılar
Bilim insanları
Eğitimciler ve öğrenciler
İş insanları
Bürokratlar
Sporcular
Emekliler
İnternet Fenomenleri
Gelelim
en önemli öneriye
Mengen, bütün bu adımları
atarken bir gerçeği kabullenerek yola çıkmalı.
O gerçek de, Mengen’in Bolu
ile bağıdır. Mengen, Bolu’nun bir ilçesidir. İdari ve Coğrafi olarak Bolu
sınırları içindedir.
Büyümesi.. Gelişmesi.. Turizm
ve diğer alanlarda yatırımlar alması..
Markalaşması..
Bolu ile birlikte
düşünülmelidir. Bolu, Mengen’in dayanacağı kaledir. Güçtür. Atadır.
Dolayısı ile Mengen’in
kaderi Bolu’nun ve kardeş ilçelerin kaderine bağlıdır.
Mengen, herhangi bir kentin
ilçesi değildir. Bu şekilde yorumlanabilecek her türlü algı değiştirilmelidir.
Mengen, Bolu ile bir bütündür.
Bolu ve kardeş ilçelerin
gücü ve kaynakları bir araya gelebilirse, ortaya müthiş bir potansiyel çıkar.
Bu da, Bolu ve ilçelerini uçurur.
Mengen için önerim..
Kabul görürse,
Doğru yorumlanırsa,
Akıl, sabır ve heyecan ile hareket edilirse,
Küresel bir bakış açısı ile yola çıkılırsa,
Doğru ekiplerle, doğru bir planlama yapılırsa,
Aşçılar Festivali, birkaç yıl içinde küresel bir etkinliğe dönüşür.
Başlıkta belirttiğim anlayışın terk edilmesi şart.. Bunun yerine çok büyük olsun, bütün paydaşlar için çok büyük kazanç olanakları doğsun, demeliyiz.
1 yorum:
Aşçılık denince Mengen adını telaffuz etmeyen hemen hemen yok gibidir.Bunun nedeni 37 yıldan bu yana süregelen festivallerde ziyade tanınmış kişilerin ve büyük otellerde çalışan şefleringayretidir sanıyorum.Senin de belirttiğin gibi bu festivaller bana göre amacı na hizmet edememiştir.2024 aşçılık festivali benim düşündüğüm tarzda değişik tatların sergilendiğ ibir festival gibi olmasa da üç beş stant ta bilindik birkaç tat (çorba ,mantı ,tatlı )Aşçılar tarafından yapılıp dağıtıldı.Bu stantların başındaki izdihamı tahmin edebilirsin.Yine de körlerin sağırların birbirini ağırladığı festivallere göre benim düşündüğüm tarz amaca daha yakındı.Bolu Belediyesinin katkıları da rahatça gözleniyor.Bundan sonraki festivallerde stantların yüzlerce olması dileği ile...
Yorum Gönder