26 Ağustos 2024 Pazartesi

Mengen – Festival Küçük Olsun Benim Olsun mu?


Geçmişten bu güne bir bakalım..

37 yıllık mazisi olan bir etkinlik, ilçeye çok şeyler katmış olmalıydı.

Gurbete göç durmalıydı ve tersine göçe dönüşmeliydi.

Mengen ekonomisi büyümeliydi. Başka illerden ve hatta Dünya’dan nitelikli göç almalıydı. 

Bu muhteşem ilçe, Turizm, mutfak, sanat, kültür, spor alanlarında bir çekim merkezi haline gelmiş olmalıydı. Yılın 12 ayında yoğun bir ziyaret trafiği sağlanmalıydı.

Mengen merkezinden yayılacak ve köyleri kapsayacak bir hareket, bütün bölgeyi ayağa kaldırmış, bağlar bahçeler, tarlalar değerlendirilmiş olmalıydı.

Türkiye’den ve Dünyadan mutfak ve gastronomi markaları, Festivalin kapsama alanına girmek için kuyruğa girmeliydi. Türkiye’den ve Dünyadan Otel markaları mutfak şeflerini Festivale göndermek için heyecan duymalıydı.

İlçede birkaç tane Michelin Yıldızlı lokanta açılmış olmalıydı.

Yazımın burasında suratı ekşiyen, bıyık altından gülenler, bundan sonrasını okumasalar da olur. Onlar yerinde saymayı tercih edenlerdir.

Yerinde saymanın en önemli nedeni hayal kuramamaktır. Michelin Yıldızı hayaline bıyık altından gülenler, ilerlemenin önündeki engellerdir.

Şimdi hepimiz ellerimizi kalbimizin üstüne koyalım. Bu konulara samimi bir cevap verelim.

Haklı mıyım? Bu beklentilerin hangisi gerçekleşti?

Mengen’in geleceğini belirleyecek kadar önemli olan Mengen Aşçılar Festivalimiz bu misyonu yerine getirebildi mi?

Daha iyisini yapabilirdik..

Mengen için daha iyisini yapabilirdik. Bu kadar derin bir mutfak mirası ve böylesine güçlü bir aşçılar ağı ile Mengen’imiz, Dünya gastronomisinin ilgi odağında olurdu.

Ne yapabiliriz? 

İki yol var.

Ya, Aşçılar Festivalini 883 kilometrekareye ( Mengen sınırları ) sıkıştırmaya devam ederiz.

Ya da, büyük düşünmeye başlarız. Gözlerimizi Gökdağ’dan çok daha yükseklere dikeriz.

Birkaç yıl içinde Mengen Aşçılar Festivali, yeni bir kimlik, yeni hedefler, yeni programlarla Dünya çapında bilinen bir marka olur.

Mengen, Dünyaya ne sunabilir?

Elbette Bütün Dünyadan en muhteşem yemeklerin tadıldığı bir gastronomi.

Ama önce mutlaka cevap bekleyen birkaç soru var.

Mengen Aşçılar Festivalini neden düzenliyoruz? Neyi amaçlıyoruz? Neler bekliyoruz?

Bu yorgun etkinliğe, yeni ve dinamik oyuncular eklesek, nasıl olur?

Özünü bozmadan, hem Bolu kentini, hem de 8 ilçe ve 4 beldeyi de, bütün dinamikleri ile bu etkinliğe dahil etsek Her bir ilçenin ve beldenin kültürünü, sanatını, geleneklerini bu etkinlik içinde sunsak? Acaba bize zarar mı verir, yararlı mı olur?

Bundan sonrası, verilecek cevapların üzerine planlanır.

Vilayet ölçeğinde düşünürsek, ortaya şöyle bir ordu çıkar;

Mutfak Şefleri

Sanatçılar

Bilim insanları

Eğitimciler ve öğrenciler

İş insanları

Bürokratlar

Sporcular

Emekliler

İnternet Fenomenleri

Gelelim en önemli öneriye

Mengen, bütün bu adımları atarken bir gerçeği kabullenerek yola çıkmalı.

O gerçek de, Mengen’in Bolu ile bağıdır. Mengen, Bolu’nun bir ilçesidir. İdari ve Coğrafi olarak Bolu sınırları içindedir.

Büyümesi.. Gelişmesi.. Turizm ve diğer alanlarda yatırımlar alması..

Markalaşması..

Bolu ile birlikte düşünülmelidir. Bolu, Mengen’in dayanacağı kaledir. Güçtür. Atadır.

Dolayısı ile Mengen’in kaderi Bolu’nun ve kardeş ilçelerin kaderine bağlıdır.

Mengen, herhangi bir kentin ilçesi değildir. Bu şekilde yorumlanabilecek her türlü algı değiştirilmelidir. Mengen, Bolu ile bir bütündür.

Bolu ve kardeş ilçelerin gücü ve kaynakları bir araya gelebilirse, ortaya müthiş bir potansiyel çıkar. Bu da, Bolu ve ilçelerini uçurur.

Mengen için önerim..

Kabul görürse,

Doğru yorumlanırsa,

Akıl, sabır ve heyecan ile hareket edilirse,

Küresel bir bakış açısı ile yola çıkılırsa,

Doğru ekiplerle, doğru bir planlama yapılırsa,

Aşçılar Festivali, birkaç yıl içinde küresel bir etkinliğe dönüşür.

Başlıkta belirttiğim anlayışın terk edilmesi şart.. Bunun yerine çok büyük olsun, bütün paydaşlar için çok büyük kazanç olanakları doğsun, demeliyiz.



 

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Aşçılık denince Mengen adını telaffuz etmeyen hemen hemen yok gibidir.Bunun nedeni 37 yıldan bu yana süregelen festivallerde ziyade tanınmış kişilerin ve büyük otellerde çalışan şefleringayretidir sanıyorum.Senin de belirttiğin gibi bu festivaller bana göre amacı na hizmet edememiştir.2024 aşçılık festivali benim düşündüğüm tarzda değişik tatların sergilendiğ ibir festival gibi olmasa da üç beş stant ta bilindik birkaç tat (çorba ,mantı ,tatlı )Aşçılar tarafından yapılıp dağıtıldı.Bu stantların başındaki izdihamı tahmin edebilirsin.Yine de körlerin sağırların birbirini ağırladığı festivallere göre benim düşündüğüm tarz amaca daha yakındı.Bolu Belediyesinin katkıları da rahatça gözleniyor.Bundan sonraki festivallerde stantların yüzlerce olması dileği ile...