Otellerin geleceği çocuk
konukların iki dudağının arasındadır. Bu gün aileleri tatil tercihleri için
yönetenler çocuklar. Onların mutlu oldukları otellerin şansı her zaman
yüksektir.
Bu çocuklar ileride aile
kuracaklar. Temel tüketici dilimini oluşturacaklar. Çocukları olana kadar da
tatil yerlerine kendileri karar verecek. Bu kararı verirken, çocukluktan bu
yana akıllarında kalmayı başarmış olan markaları hatırlayacaklar.
Böyle ayan beyan bir
gerçek var.
Ama oteller, işletme
süreçlerinde, çocuklara, en düşük özeni, en az zamanı, en az bütçeyi, en kısır
eğlence ve spor programlarını layık görüyor.
Otel restoranlarında
çocuklara ayrılan büyük, bol seçenekli büfeler yok.
Çocukların oturup rahat
rahat yemek yiyecekleri geniş, hijyenik ve özgün alanlar yok.
Ailelere, çocuk
büfelerindeki yiyeceklerin yağ, şeker, kalori miktarları gibi yaşamsal bilgiler
veren etiketler yok.
Bu büfelerde sunulan
yiyeceklerin içeriği ile ilgili bilgilendirme yok.
Bu büfelerde, çocuklara
özel menüler de yok.
Ama ben umudumu koruyorum.
Bir gün bir dahi otelci
çıkacak.
Çocukların, otel sektörü
için en önemli kitle olduğunu gerçek manada anlayacak. Bunu, pazarlama ve
müşteri iletişiminin en önemli ilkesi olarak kabul edecek ve gereğini yapacak.
“ Ben tanıtım, pazarlama,
konumlandırma çalışmalarımın odak noktasına çocukları almalıyım. Kaynaklarımı
bu yönde seferber etmeliyim” diyecek.
Bu konuda birkaç cephe
birden açacak. İşlevini kaybeden modellere savaş ilan edecek.
Çocuklara özel menüler
Çocuklara özel eğlenceler
Çocuklara özel eğitimler
Çocuklara özel spor
Bu yazı bir seri olacak.
Ben bu seriye çocuklara özel mutfak konusu ile başlayayım.
Okurları
bir stadyumda toplama şansım olsa..
Burada bir mesaj da
veriliyor, okur sayımızın bir stadyumu doldurabileceğini ima ediyorum, onlara
soracağım birkaç soru olurdu.
Çocukların otellerinizden
hayranlık duyguları ile ayrıldıklarından emin misiniz?
Yani bu çocuklar gelecek
yıl da sizin işletmenize gelmek için ebeveynlerine baskı yapacak mı? Eğer
istekleri kabul edilmezse, kıyameti koparacak kadar size bağlı mı?
Cevaplarınız evet ise,
yaşadınız. Gelecek sezon için işiniz çok kolay. Öyle ahım şahım bir pazarlama
ve satış çalışmasına gerek yok.
Cevaplarınız hayır ise,
devam edelim. “Hayır” cevabı vereceğinizi tahmin ettiğim birkaç sorum daha var.
Tatile gelen çocukların,
otelinizden hayranlıkla ayrılmaları için uyguladığınız özel programlar var
mıdır?
Bu programların en başında
mutfak gelmekte midir? Oteliniz, büyüklerden daha ziyade çocuklara özel menüler
hazırlayan bir mutfağa sahip midir?
Dünyanın dört bir yanından
gelen çocuklara, sağlıklı, özgün, yerel lezzetler içeren menüler hazırlayıp,
bunları öyküleri ile birlikte sunuyor musunuz?
Cevabınız
büyük olasılıkla hayır, olacak.
Zira Akdeniz sahillerinde
çocukları özel bir konumda ele alan, onları markasının geleceği olarak kabul
eden işletme sayısı yok denecek kadar az.
Onları özel bir kitle
olarak kabul etmek, özel menüler hazırlamak ve öyküleri ile birlikte sunmak
demek, yeni masraf kapılarının açılması anlamına gelecektir.
Bu uzun vadeli planlamanın
önüne çıkacak engeli hemen belirtelim..
Cost yazılır..
Kost okunur.
Her türlü yenilikçi
girişime karşı, otel yöneticilerinin tepesinde Demokles’in Kılıcı gibi
sallanır. Bu nedenle de otelcinin mutfaktaki hareketleri kost tarafından
belirlenen kalın sınırların dışına asla çıkamaz.
Ama bir gün cesur ve dahi
bir otelci çıkıp, “ Yeter artık bu kost baskısı” derse..
Bakın
ona ne gibi önerilerimiz var.
Çocuktan al haberi derler,
siz de, neden çocukları kazanmakla ilgili bilgiyi onlardan almıyorsunuz? Neden
onlara sormuyorsunuz?
Neden onlara özel bir
mutfak kurmuyorsunuz?
Neden bu mutfakta misafir
çocuklarına yemek hazırlama kursları düzenlemiyorsunuz?
Neden çocuklardan
alacağınız menü önerilerini ebeveynleri ile birlikte değerlendirip, herkesi
mutlu edecek büfeler hazırlamıyorsunuz?
Neden çocuklara
tatillerinde sağlıklı bir beslenme fırsatı sunmuyorsunuz?
Bunları yapmadığınız her
sezon zaman kaybediyorsunuz. Ama yapan birileri var. Onlar da hem zaman
kazanıyorlar, hem de çocukları kazanıyorlar.
Bilirsiniz..
Rekabette pek kazan-kazan
durumu olmaz.
Birisinin kazancı
diğerinin kaybıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder