Biyolojik açıdan kalp krizi,
bedenindeki kan dolaşımını sağlayan bir kalp olan canlılar için geçerlidir.
Somut ve yaşayan bir canlı bile olmayan kurumlar ve kalp krizi?
Ne alaka diyeceksiniz…
Anlatayım.
Önce
bu berbat sorunun kısa bir tanımı;
Kalp krizi, kalbi besleyen
damarların kan akımının çeşitli nedenlerle ani azalmasına veya kesilmesine
bağlı olarak gelişen bir durumdur. Büyük çoğunluğu kalp damarının pıhtı ile
tıkanması sonucu gelişir. Daha düşük oranlarda ise kalp damarlarında gelişen
plakların damarı tam tıkaması veya damar tabakalarında ayrılma sonrası kalp
damarının tıkanmasıyla kendini gösterir.
Kriz sırasında kalp kası
yeterli oksijen alamaması nedeniyle gerekli olan fonksiyonlarını yapamaz hale
gelir. Süre uzadıkça kalp kası geri dönüşümsüz olarak fonksiyon kaybına
uğramaya başlar. Hastanın kalp krizi sırasında hayatını kaybetmesinin en büyük
nedeni, yeterli enerji alamayan kalbin ritminin bozulmasıdır.
Şimdi
bu tanımı kurumlara uyarlayalım;
Kurumsal kalp krizi, kurumun
iş akış süreçlerini besleyen damarlardaki bilgi akımının çeşitli nedenlerle ani
azalmasına veya kesilmesine bağlı olarak gelişen bir durumdur. Büyük çoğunluğu
iş akış süreçlerini besleyen damarların yanlış kararlar ile tıkanması sonucu gelişir.
Daha düşük oranlarda ise, iş akış süreçlerinde başlayan gecikmelerin,
aksamaların ve hataların süreci sekteye uğratması ile kendini gösterir.
( Her türden ) kriz
sırasında ekiplerin yeterli bilgi, destek alamaması nedeniyle sistem
fonksiyonlarını yerine getiremez hale gelir. Kriz süresi uzadıkça iş akış
süreçleri geri dönüşü olmayacak biçimde etkinliğini kaybeder. İşletmenin,
kurumsal kalp krizi sırasında hayatını kaybetmesinin en büyük nedeni, yeterli
bilgiyi, ( nakit akışını) vb alamamasıdır.
Kalp
krizine neden olan faktörler nelerdir?
Kalp krizinin oluşmasına
neden olan faktörlerin başında, diyabet, kolesterol ve tansiyon yüksekliği,
aşırı kilo, ailevi yatkınlık ve sigara kullanımı geliyor.
Kurumsal kalp krizinin
oluşmasına neden olan faktörlerin başında, sistemsel diyabet, kolestrol ve
tansiyon yüksekliği, kurumsal obezite, genetik miras ve informatik dumanaltı
oluş gelir.
Sistemsel
diyabet de nedir?
Önce tıbbi anlamdaki
tanımı okuyalım. Diabetes Mellitus (DM), pankreasın yeterli insulin üretememesi
veya vücudun ürettiği insülini etkili bir şekilde kullanamaması sonucu oluşan
ömür boyu devam eden kronik ve insülin üreten hücrelerin azalması ile devam
eden bir hastalıktır.
Sistemsel diyabet ise,
sistemin yeterli bilgi üretememesi ve üretilen bilginin de etkili bir şekilde
kullanamaması sonucu oluşan ve sistemin sonunu getiren bir hastalıktır. Tıpkı
kurumsal diyabet gibi, kurumsal kolestrol, kurumsal tansiyon da işletmeleri
hasta eden ve bir zaman sonra komaya sokan rahatsızlıklardır. Genetik miras
kurumların kurulduğu andaki özellikleri, yapısı ve dna’sıdır. Sigara içen beden
için duman ne ise, informatik dumanaltındaki gereksiz bilgi yoğunluğu da odur.
Kalp
krizi nasıl anlaşılır, belirtileri nelerdir?
Kalp krizinin en belirgin
belirtisi göğüs ağrısıdır. Bu ağrı göğsün ortasında baskı tarzında olabilse de;
sırtta, omuzda, boyunda ve karında da hissedilebilir. Kalp krizi geçiren
hastalar baskı tarzında, beraberinde terlemenin de olduğu, bazen kusmanın
eklendiği, çok şiddetli, sanki göğüs kafesi bir mengene ile sıkıştırılıyormuş
gibi bir ağrıyı tarif etmektedirler.
Kurumsal
kalp krizi nasıl anlaşılır? Belirtileri nelerdir?
Kurumsal kalp krizinin en
belirgin belirtisi işletme performansındaki sıkıntıdır. Bu sıkıntı aylık
raporlarda görülse de, etkisini farklı alanlarda da gösterir. İnsan kaynakları
aksar, işletmede işler zamanında ve sağlıklı yürümez. Ekipman arızası sıklaşır.
Genel olarak kirlilik ve arızalar her tarafı sarar. Ürün ve hizmetlerin üretimi
ve insanlara ulaştırılması gecikir. Sistem sık sık durur. Sürekli olarak
müdahale gerekir.
Kalp
krizi anında ne yapılmalı?
Kalp krizi geçirdiğinizi
düşünüyorsanız ilk olarak kendinizi güvenli bir konuma alın. Araba
kullanıyorsanız hemen arabanızı kenara çekin. Kontrolünüzü kaybederek kendinize
ve etrafınızdakilere zarar vermemenizi sağlamalısınız. Ayakta iseniz,
oturabileceğiniz bir pozisyona geçiniz. Sonra da size yardım edebilecek
etrafınızdaki kişilere durumunuzu bildiriniz. Eğer yakınınızda size yardım
edebilecek veya yardım isteyebilecek kişiler yoksa 112 acil hattını arayın.
Kalp atışlarınızda düzensizlik, hızlanma veya aşırı yavaşlama hissederseniz
öksürerek kalp atışlarınızı düzene sokmaya ya da normalleşmesini sağlamaya
çalışın. Eğer aspirin alma şansınız var ise 1 adet aspirini çiğneyebilirsiniz.
Unutmayın ki kalp krizi sırasında aspirin çiğnenmesi ile kalp krizinden ölümler
yüze 23 oranında azalmıştır. Kalp krizinde dilaltı almak kalp krizini önlemese
de kan akışının artmasına neden olmaktadır.
Kurumlar
kalp krizi geçirdiği anda ne yapılmalı?
Kurumunuzun kalp krizi
geçirdiğini düşünüyorsanız, ilk olarak kendinizi, yönetiminizi ve
çalışanlarınızı güvenli bir konuma alın. Kurumsal enerjinizi, finans akışınızı,
karar süreçlerinizi, bağlantılarınızı, stoklarınızı, siparişlerinizi, varlıklarınızı
gözden geçirin. Paniklemeyin. Kontrolünüzü kaybederek kendinize, çevrenize,
kurumunuza, çalışanlarınıza zarar vermeyin. Ani hareketlerden, kararlardan
kaçının. Kurumunuzun nefesini, nabzını kontrol edin. İlk aklınıza gelen çözümü
hemen hayata geçirmeyin. Bekleyin.
Kalp
krizi nasıl tedavi edilir?
Bugün en geçerli acil
tedavi yöntemi, balon ve stentle tıkalı olan kalp damarlarının açılmasıdır.
Eğer ilk saat içinde tıkalı damar açılabilirse hastanın kalbinde hiçbir hasar
kalmayabilir. Kan akımının tekrar sağlanması ne kadar gecikirse kalp o kadar
hasar alacaktır. Kalp krizi sonrası hastanın 2-7 gün hastanede kalması gerekir.
Bu süre boyunca olası sancılarını azaltmak, kalp ritmini yeniden düzene sokmak,
nefes alışverişini rahatlatmak, kan pıhtılaşmasını önlemek için ilaç tedavisi
uygulanır.
Kurumsal
kalp krizi nasıl tedavi edilir?
Bu gün için en geçerli
acil tedavi yöntemi tıkalı olan bilgi akış kanallarının açılması, nakit
akışının sağlıklı bir hale getirilmesi, kurumsal açıkların kapatılması, kurumun
gereksiz insan kaynakları yükünden kurtarılmasıdır. Bilgi ve nakit akışının
tekrar sağlıklı olarak devreye girmesi ne kadar gecikirse yönetim kademesi o
kadar zarar görecektir. Atlatılan kurumsal kalp krizi sonrası en az üç ay
‘Yoğun Bakım’ uygulanmalıdır. Gereksiz finansal yükler azaltılmalı, efektif ve
fedakar bir kadro yapılanması sağlanmalıdır. Dozunda bir heyecan ve motivasyon
kurumsal kalp krizinin erken atlatılmasında çok yararlı olacaktır.
Kalp
krizinden korunmanın yolları nelerdir?
Risk faktörleri olsun ya
da olmasın, kalp krizinden ve hastalıklarından korunmak isteyen herkesin
haftada 3 gün minimum 30 dakika, tempolu yürüyüş, bisiklet ve yüzme gibi hafif
sporlar yapması gerekir.
Kurumsal
kalp krizinden korunmanın yolları nelerdir?
İş yönetim süreçleri
yavaşlamış, birimler arasında bilgi akışı durmuş, etkileşim negatif ya da nötr
hale gelmişse, kısa ve orta vadeli nakit akışında sorunlar yaşanıyor ise,
kurumsal kalp krizi kaçınılmaz hale gelir. Bu acı sondan kaçınmak mümkün mü?
Elbette.
Öncelikle işletmenize
bakış açınızı çok etkileyen ve objektif olmanızı engelleyen aşırı aşkı
dizginlemekle işe başlayın. Sağlıklı zamanlarınızda kendiniz için çok
kullandığınız ‘bana bir şey olmaz’ klişesini kurumunuz ile ilgili
söylemlerinizin içinden çıkarın. Size de kurumunuza da bir şey olur. Hem de
kimi zaman geri dönüşü olmayacak şekilde olur. İşletmeniz ellerinizin arasında
son nefesini verir. İşletmenize kıskanç bir ebeveyn gibi değil, objektif bir
hekim gibi yaklaşın. Şeffaflık, insancıllık, cesaret, dürüstlük, tolerans,
adaletli yaklaşım, sağlıklı bir denetim her zaman geçerli yöntemlerdir. Bunları
işletmenize uygularken cömert olun.
İşletmenize, tatlı sert bir takip sistemi kurun. İşinizi düzenli olarak
takip edin. Mutlaka bir B ve C planınız olsun. Acil durumlar için en önemli
silahınız duran varlıklar değil, dönen varlıklardır. Kısa ve orta vadede
mutlaka güçlü bir dönen varlık stokunuz olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder